Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

.... eis Yayınlan 24. Sıradan insanların öykülerini anlatan sanatçı, insanları ve durumları günlük yaşam içinde gözlemleyerek bi

....
eis
Yayınlan
24. Sıradan insanların öykülerini anlatan sanatçı, insanları ve
durumları günlük yaşam içinde gözlemleyerek birtakım
izlenimler elde eder. Bu izlenimleri, olduğu gibi aktarmak
yerine, hayal dünyasında yeniden şekillendirir.
Aşağıdakilerde

.... eis Yayınlan 24. Sıradan insanların öykülerini anlatan sanatçı, insanları ve durumları günlük yaşam içinde gözlemleyerek birtakım izlenimler elde eder. Bu izlenimleri, olduğu gibi aktarmak yerine, hayal dünyasında yeniden şekillendirir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen anlatım tarzına örnek gösterilemez? A) Bekçi, yakaladığı çocuğu biraz hırpaladıktan sonra serbest bıraktı. Bırakılınca azat edilmiş bir kırlangıç gibi fırladı. Ay işığını ve ekin tarlasını keskin bir kanat gibi sıyırarak kaçtı gitti. B) Yirmi metrekarelik bu yazıhanenin içinde orta boy- lu, kurnaz yüzlü bir adam otururdu. Hâlâ onu, orada kahve içerken, önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim. Mezarlığın taş ve servilerine hatırında hiçbir ölüm korkusu olmadan bakan bu adam, benim için filmlerin kötü karakteri gibiydi. C) Çok korkuttuk, ağlamadı. Gözleri büyüdü büyüdü ama dudaklarında azıcık bir titreme gözükmedi ve kaşları sabit, kararlı hâllerini hiç bozmadılar. Hiç ko- nuşmadan öfkeli biçimde bize bakıyordu. Sordukları- miza cevap vermiyordu. D) Genç adam, ayak ayak üstüne atıyor, sonra ayağını değiştiriyordu. Bir türlü oturduğu yerde rahat edemi- yordu. Belinden yukarısı sınav olan bir talebeyi andı- riyor, korkak korkak bakıyor; ayakları ise sınav heyeti masa altından ayak ayak üstüne attığını görecekmiş eis korkusu içinde gibi bir inip bir kalkıyordu. Yayınlan E) Kayığı temizleyenlerden yedisi bizim adadan idi. Se- kizincisi zayıf, sarı hastalıklı adamı hiç görmemiştim. Ne kadar dostça, ne kadar içten bir sevgi ile çalışı- yordu. Balığa katılanlara pay dağıtılıyordu. Dışarıdan gelen bir tane versinler diye bekledi. Yüzünde tatlı bir gülümseme ve çalışmaktan doğan hafif bir kırmızılık vardı. Bu kırmızılık, pay dağıtan adamın elinde tek ba- lık kalıncaya kadar adamın yanağında durdu; sonra birden uçtu. 26