ERDEMLER to al povina und ancamanda yararet ediyor ve sol ayamla söz man hariyatamamda cok heleniyordum. Bu de na kongamama kara
ERDEMLER to al povina und ancamanda yararet ediyor ve sol ayamla söz man hariyatamamda cok heleniyordum. Bu de na kongamama karartitokba ma dogutab yor ve kemiklerimi i annemin porselenlerin paralamadan kalamarerinde soonerek bir yerden digerim om ima avab ya da başka bir şey glymiyordum. Annem KOGONOOmden be Ook borondoom soyleyerek ayagima bir şeyler giydirmeye çalgyordu. Ar ama bir şey goirse hemen kariyordum. Ayagimin Ortoimesinden nefret ediyordu Ana pornp ya da ayakkabı giydirdiginde, normal bir insan elleri arkasına baglandigenda hissederseyi seyi hissediyordum. Zaman peptikçe sol ayağıma daha fazla bağlanmaya başladım. O, temel iletişim aracimde; aile beni anlamasini sagliyordu. Yavaş yavaş benim için vazgeçilmez oldu. Onunla evdeki diğer kiş aramdaki engellerin bazılarını kurmayı öğrendim. Sol ayağım, içinde bulunduğum hapishane kap tek anahtariydi. Yere bir şeyler yazdigim zaman, annem bana ders verirken yaptigim gibi tükürüp topuğumla reksilmeyi, sonra hafızamdan tekrar yazmayı alışkanlık haline getirmiştim. Ben altı buçuk yaşın parmaklanmin arasında tuttuğum tebeşirle yazı yazarken gördü. Çok şaşırdı. Anneme benimle bir gün doktor, futbol oynarken bileğini burkan kardeşimi görmeye geldi. Aşağıya indiğinde rular sormaya başladı. Bütün söylenenleri anladığımı kendisine göstermemi istedi israrla. Anne masanın üstüne oturttu ve doktora benden, kendisi için bir şeyler yazmami istemesini söyledi bir an düşündü sonra çantasından kocaman rapor defterini çıkardı, bana büyük kırmızı bir kal ve deftere adımı yazmamı istedi. Kalemi ayak parmaklarımın arasına aldım, defteri kendime doğru çekip ha- zırlandim ve yavaş yavaş büyük harfler- le adımı yazdım. "Harika! Çok şaşırdım, Bayan Brown. Bu gerçekten..." diye söze başladı doktor. Birden durdu. An- nem de utanip kızarmıştı. Çünkü ben biraz tereddüt ettikten sonra sayfaya tükürmüş, israrla yazdığım şeyi silmeye çalışıyor, neden kurşun kalemle yazılan- lann tebeşirle yazılanlar kadar kolay si- linmediğini anlayamıyordum. Doktor, annemin özürlerini gülümse- meyle geçiştirerek başımı okşadı ve ha- rika bir çocuk olduğumu söyledi. Daha sonra beni zaman zaman aret etti ve yıllarca gelişimimi merakla takip etti.