F. Hikaye kahramanı yürüyordur ve yanına bir genç yaklaşır. Genç, hikâyeciye hikâyelerini nasıl yazdığını sorar. Hikâyeci, bu ge
F. Hikaye kahramanı yürüyordur ve yanına bir genç yaklaşır. Genç, hikâyeciye hikâyelerini nasıl yazdığını sorar. Hikâyeci, bu gencin kendisiyle alay edip etmediğini, samimi olup olmadığını merak ediyordur. Bunun kararını tam olarak veremediği için temkinli cevaplar vermek ister. Çocuğun sorduğu sorulardan hâlâ emin değildir. Kendisiyle alay edildiğini düşünür. Tam o anda karşıda gözleri görme- yen bir vatandaşın davranışlarını gözlemlemeye başlarlar. "- Gözlerindeki karanlık, dışarının tahassüslerinden, kafasında bir aydınlık yaratmış olabilir. Belki de Şişli'den yürüyor, Harbiye'deki seslerle Taksim bahçesinin önündeki sesler arasında bizim farkına varmadığımız neler olabilir? Havada da bir değişiklik var mıdır? Hatta gözlerindeki zifiri karanlıkta bile ruhi zifiri karanlık farkları bulunabilir mi? Ama bana öyle geliyor ki daha çok seslerden, bizim için bilinmeyen ama onun için hiç şaşmayan, değişmeyen, değişmez mahiyetini muhafaza eden gürültülerden... Biz sokağın hendesesinin de farkında değiliz. Ama o, münhanileri, müstatilleri, sokağın haritasını, teferruatını kafasına çizmiş olabilir. Belki semtlerin kokuları da vardır. Dükkânlar da ayrı ayrı kokabilir. Onun tabanının bildiği çukurlar da, tümsekler de bulunabilir. Körlük ne kadar modası geçmiş bir edebiyata benziyor. Kılı kırk yaran bir edebiyata..." Yukarıda özeti ve bir bölümü verilen Eftalikus'un Kahvesi adli hikâyeden alınan bu parçayı aşağıdaki ölçütlere göre incele- yiniz. Hikâye Türü Anlatıcı Bakış açısı Kişiler Zaman Mekân