Fahri Işık, 1930'lu yıllarda Atatürk'ün "Yurt dışına gidin, bu ilmin metodolojisini öğrenin, kendi toprağımızda arkeolojiyi geli
Fahri Işık, 1930'lu yıllarda Atatürk'ün "Yurt dışına gidin, bu ilmin metodolojisini öğrenin, kendi toprağımızda arkeolojiyi geliştirin; sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum ama bir ateş olarak geri geleceksiniz." telkinleriyle Bonn Arkeoloji Entitüsüne gittim, diyor. Sonra da ekliyor: Oraya gidince kendimi Beydağı'ndan yere çakılmış gibi hissettim. Almanya'da her şeyi sorgulayan bir eğitim vardı. Bunu görünce "Oğlum Fahri ya köyüne dönüp mişmiş (kayısı) yetiştireceksin ya kalıp çok çalışacaksın." dedim. Sonuçta beş yıl dünyanın en iyi arkeologlarından Nikolaus Himmelman'ın yanında yetiştim. Kıvılcım olarak gittim, ateş olarak döndüm. 1973'te Atatürk Üniversitesinin yeni açılan arkeoloji bölümüne atandım. Erzurum, benim bilgiyi bulduğum yer oldu. Bölüm ilk mezunlarını verince yol arkadaşlarımdan beşi Erzurum'u terk etti. Ön Asya ve Prehistorya hocasız kalınca bu dersleri de ben üstlendim. Her seferinde Erken Demir Çağı'nda bir şeyler ters gidiyor diye düşündüm. Hitit ile Frig uygarlıkları arasında 400 yıllık karanlık bir dönem vardı. Anadolu'ya uygarlığı İyonların yani Yunanlıların getirdiği kabul ediliyordu. Düşündüm ki nasıl olur da Frig uygarlığı MÖ 8. yüzyılda Midas Dönemi gibi en parlak hâliyle birden ortaya çıkabilir. Bu yöndeki iddialarım 1986'da "Anatolian Studies" dergisinde yayımlandı. Tüm arkeoloji dünyasının tersine Frig Kybele resimlerinin Yunan/İyon etkisiyle değil daha eski bir dönemde tam da o karanlık denen yahut karanlık bırakılan dönemde Yeni Hitit ve Frig etkisiyle ortaya çıktıklarını ileri sürdüm ve kabul gördüm. 37. Bu parçada konuşan arkeoloğun genel kabul gören bir yanlışı düzeltmesindeki hareket noktası aşağıdakilerden hangisidir? B C) Çok parlak bir uygarlığın aniden ortaya çıkamayacağı ve bunun gerilere giden gelişme evrelerinin olması gerektiği 1 Arkeolojide bilimin yayılmacı anlayışın bir aparatı yapılabileceği ve bazı gerçeklerin bilinçli olarak saklanabileceği Ortaya atılan bir görüşün daha sonra sorgulamasız bir biçimde doğru olduğunun tekrar edilmiş olabileceği D) Nesnel gerçekliklerin saptanması için uğraşmak yerine toptancı bir yaklaşımla bir uygarlığın yükseltilmek istenmiş olabileceği Bazı milletlerin bazı coğrafyalarda hak iddia etmesine zemin hazırlamak için arkeologların algı yönetme çabasında olabileceği