Filler Edgar'ın annesi bir süreliğine baron ile aynı masada oturdu ama fillerden veya avlanmalardan konuşmadılar. Çocuk yanların

Filler Edgar'ın annesi bir süreliğine baron ile aynı masada oturdu ama fillerden veya avlanmalardan konuşmadılar. Çocuk yanlarından ayrıldığından beri sohbetlerine bir utanç, bir sessizlik hâkim olmuştu. Lobiye doğru yü- rüdüler ve bir köşeye oturdular. Baron şimdi çok daha çekici görünüyordu; kadın da içtiği bir, iki kadeh şam- panyadan dolayı daha şevkliydi; konuşma tehlikeli bir boyuta ulaşmaya başlıyordu. Baron pek yakışıklı sayıl- mazdı. Yalnızca kısa kesilmiş saçları, esmer teni, genç oluşu ve neredeyse küstah sayılabilecek hareketleriyle kadını kendine hayran bırakıyordu. Kadın ona yakın- dan bakmaktan hoşlanıyor ve artık onun bakışlarından korkmuyordu. Baronun kadını afallatan, vücudunu ele geçirip tekrar bırakan konuşması, giderek daha da cüretkâr bir hal alıyordu. Tüm bunlar kadının yanak- larının kızarmasına yol açıyordu. Bir de baron hafif- çe, çocuksu bir edayla gülümsüyor ve tüm bu olanlara çocukların yaramazlıklarına benzer şaka süsü veriyor- du. Kadın, kimi zaman baronun sözlerini sertçe geri çevirmesi gerektiğini düşündü; fakat tüm bu şehvetli 32