Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

gelerinden ece, genç ve man Kim arı ıdakilerin 0:30 NETPRIS DISAN I. Neden alçak sesle konuşuyorlar? (Düşünür.) Yatakta bütün se

gelerinden
ece, genç ve
man
Kim
arı
ıdakilerin
0:30
NETPRIS
DISAN
I. Neden alçak sesle konuşuyorlar? (Düşünür.) Yatakta
bütün sesler insana boğuk gelir Hayır, alçak sesle
konuşmuyorlar; sesleri uzaktan geldiği için öyle
sanıyorum. (Yüzükoyun yatar; başını

gelerinden ece, genç ve man Kim arı ıdakilerin 0:30 NETPRIS DISAN I. Neden alçak sesle konuşuyorlar? (Düşünür.) Yatakta bütün sesler insana boğuk gelir Hayır, alçak sesle konuşmuyorlar; sesleri uzaktan geldiği için öyle sanıyorum. (Yüzükoyun yatar; başını yastığa, daha doğrusu, kılıf geçirilerek yastık hâline getirilmiş mindere bütün gücüyle bastırır.) Duymak istemiyorum homurtalarınızı işte! II. Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar. III. Bütün sergilerin ilk gününde görülebilecek kalabalığın uğultusu başımda, bir arkadaşın peyzajı önünde durmuş, sarıyı bir köşeye itiverdiği, böyle yerinde tedirgin, üzgün, ağlamaklı bırakıverdiği için o arkadaşa kızıyordum. Tam ayrılacağım sıra peyzajı çizen, bir adamın kolundan tuttu, gürültüden duyamadığım bir şeyler anlatarak yanıma geldi. IV. Eyüp Sultan'ın harap bir mahallesinden geçiyorlardı. Vehbi Efendi inmeli ayağını güçlükle sürüyor, ikide bir bastonuna dayanarak duruyor. Zehra elinde küçük valizle onu takip ediyordu. Çehresi çatkın gözleri karanlık tek bir kelime söylemiyordu. Bu Vehbi Efendi yetmiş yaşlarında, emekli bir tabur kâtibi idi. Kendi yaşındaki karısıyla beraber Eyüp Sultan'da eski bir evde oturuyordu. V. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu.) Bakın, şimdi adımdan daha önem bir şey biliyorsunuz. İşte bir başkası: Bütün bu siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmada "sen" diyemeyeceğim biriyle bir daha konusmam. Ne dersin(iz)? Yukarıdaki numaralanmış parçalardan hangisinin postmodern anlayışla yazıldığı söylenemez? A) III B) V C) IV D) I E) II 10 13. OYO STANJE DAK AYT/TDE-SOS-1 14. Hikâyeleri İstanbul, Edebiyatı dergilerind ve bu nedenle nehir arasında sayılan es başlanarak Osman' Fethi'ne kadar Türk romanlarında ise c toplumsal değişim Dil-Tarih Kurumu Anahtar, Kapı, Ke Bu parçada söz hangisidir? A) Sadık Yalsız B) Güngör Dilr C) Sadri Erter D) Faik Bays E) Mustafa