güç: Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabil- me veya bir etkiye direnebilme yeteneği; azim. saymak: Herhangi bir şey
güç: Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabil- me veya bir etkiye direnebilme yeteneği; azim. saymak: Herhangi bir şey yerine koymak veya herhan- gi bir şey gözüyle bakmak. birikim: Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeyle- rin bütünü, deneyim. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "güç, saymak, birikim" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kul- lanılmıştır? A) Genç yazar, kaleminin gücünü, bu işe emek vermiş sa- natçıları sayıp onların birikiminden yararlanmasına borç- luydu. B) Gücü eline geçiren çoğu kişi, kendini vazgeçilmez sayıp geleceğini garanti altına almak adına birikimlerini artır- maya çalışıyor. C) Önceki birikimlerinden güç alarak geleceğe yön vermeye çalışan insanlar, çevresi tarafından da sayılan kişiler olur. D) Babası saydığı o kişinin birikimlerinden yararlanıp ken- dini geliştirmesi, ona her türlü zorlukla mücadele etme gücü vermişti. E) Yalnızca alın teri ve bilek gücüyle böyle bir birikime sahip olması, onun başarılı sayılması için yeterli bir gerekçeydi.