Gündelik dil bilincimiz ile algımız, ister istemez bir- takım toplumsal kalıplarla koşullanmıştır. Oysa şi- irin, öykünün, roman
Gündelik dil bilincimiz ile algımız, ister istemez bir- takım toplumsal kalıplarla koşullanmıştır. Oysa şi- irin, öykünün, romanın sunduğu kurmaca dünya, bizim yeni bir algı durumuna girmemizi gerektirir. Gerçekte okuma srasında bir beklentiden ötekine, bir varsayımdan ötekine geçerek sürdürdüğümüz bilinç etkinliği, bu yeni algı konumunun aranışından başka bir şey değildir. Haşim'in sürindeki karanfil, bizim gündelik deneylerimizden tanıdığımız karanfil olmaktan çok uzaktır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi kkanla- maz? Toplumsal kalıplar algımızı ve bilincimizi koşul- landinr. B) Şiirin etkileme gücü, düz yazıdan daha çoktur C) Şiir, öykü, roman gibi türler bize kurmaca bir dünyanın kapılarni açar. D) Okuma sırasında bilinç etkinliğimiz sürekli deği- şir. urumlar