Hemen baştan söyleyeyim: Senaryo benim için hiçbir zaman edebî bir değer taşımaz. Asla! Bir senaryo ne kadar film diline yakınsa
Hemen baştan söyleyeyim: Senaryo benim için hiçbir zaman edebî bir değer taşımaz. Asla! Bir senaryo ne kadar film diline yakınsa edebî başarı sağlama umudu o kadar azdır. Bu yönüyle pek çok tiyatro oyunundan farklı bir konuma sahiptir. Bir senaryo, edebî bir eserin bütün güzelliğini ve büyüsünü taşıyorsa o zaman düzyazı olarak kalmaya devam etsin. Ancak biz bu eserin, her şeye karşın gelecek filmimizin edebî temelini oluşturmasını istiyorsak o zaman önce bu metni bir senaryoya dönüştürmek gerekir yani filmin çekilebilmesini sağlayacak gerçek bir temele Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? A) Bir senaryonun içerdiği tek şey, neyin nasıl çekileceğidir; böylece elimizdeki şey, yapacağımız filmin bir tür tutanağıdır ve bunun da edebiyatla hiçbir ilgisi yoktur. B) Kusursuz bir edebî biçime dönüşmüş senaryo, filmin başarı kazanmasındaki temel ölçüttür. C Gerçek bir edebî düzeye ulaşmış senaryoların filme çekilme aşamasında, oyuncuların kültürel birikimi önemli hâle gelmektedir. D) Senaryonun dramatik olarak kurduğu bir sahneyi oynayanlar ile oyunculuklarıyla karakterin ruhunu canlandıranlar arasındaki farkı belirleyen, yönetmenin edebî birikimidir. E Sinema, renk yoluyla yeni bir görme biçimi yaratılmaya çalışılan estetik yönü kuvvetli bir döneme girmiş ve bu parlak cilalı yüzüyle sıradanlaşmıştır.