Hikâye anlatite ilmesin İyi ya işte... Fakat mesele bu değildi: Karım beni kayıtsız buluyor ve üzülüyordu: - Bir şey söylemeyece

Hikâye anlatite ilmesin İyi ya işte... Fakat mesele bu değildi: Karım beni kayıtsız buluyor ve üzülüyordu: - Bir şey söylemeyecek misin; bu üçüncü oluyor... ha yahu: Ne yapacağız? Bilir miyim ben. Fakat ona: - Yarın bir şeyler yaparım, diyorum. Hangi yarın? Gökyüzü tatlı maviliğini bulmuştu bile. Gün, katılmağa mecbur olduğumuz gün, başlıyordu. Karım haklı. Bunun üzerinde durmak lâzım. Oğlum yatağına daha yeni giriyordu. Ona, bu yaptığının ümitsiz bir isyan olduğunu anlatmalıydım. Yataktan, birdenbire fırladım. Karım telâşlandı: - Fazla sert davranma. Ne de olsa artık... Devam edemedi. Ona baktım: Gözlerindeki mâna allak bullakti. Ah benim saz benizli, kir saç. li bebeğim. Çıkarken, omuzlarıma hırkamı koydu. Odası gündoğdu tarafındaydı. Pencereleri büyükçe bir bahçeye bakardı. Karşı evden kurtul- mak üzere olan güneş duvarları hafifçe pembeleştirmişti. Ve o, uyumuştu.