Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Hikaye Varlıkların kendilerine özgü ayırıcı niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız üzerindeki etki ve izlenim betimler

Hikaye
Varlıkların kendilerine özgü ayırıcı niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız üzerindeki etki ve izlenim
betimler
fini görünür kılmaya, onları sözcükler aracılığıyla resimlendirmeye betimleme denir.
Bu metinler de (ustle verilen bilgilere
ba

Hikaye Varlıkların kendilerine özgü ayırıcı niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız üzerindeki etki ve izlenim betimler fini görünür kılmaya, onları sözcükler aracılığıyla resimlendirmeye betimleme denir. Bu metinler de (ustle verilen bilgilere bakacağız. göre) kişilerin nasit diğine unsal 1. Ruhsal betimleme Bir kimsenin, bir şeyin yazılı olarak betimlenmesi- dir. İnsanların duygularını, düşüncelerini, beğeni- terini, tutkularını, alışkanlıklarını, kusurlarını... tani- tan betimlemedir. Bu betimlemede kisinin iç dünyasından söz edilir, Görsellikten çok sezginin ağır bastığı bu betimlemeler en çok insanlara özgü- dür Fiziksel betimleme Kişinin; boyu, ağırlığı, göz rengi, saçları, v yapısı, konuşma biçimiyle anlatıldığı betimlemed Fiziksel betimlemede kişinin belirgin, çarpıcı z likleri kalın çizgilerle gözlemden yararlanılarak anlatılır. Burada amaç, fiziksel betimlemesi yap lan kişiyi sözcüklerle âdeta resim çizerek okurus gözünde canlandırmaktadır. Bu bilgilerden hareketle aşağıdaki metinlerin hangisinde farklı bir betimleme yapılmıştır? Orta boylu ve yelek düğmeleri arasındaki hiçbir büklüme yer vermeyen dolgun bir gövde üzerinde Hitit eserlerindeki kafalar kadar büyük ve ekspresif bir baş... Ve bu iri başı, iri gövde üzerinde rahatça tutabilmeye çalışan kanlı canlı, taşkın, kısacık bir boyun... Hocamızda beni en çok ürküten, hissini veren ve boğazından birkaç parçaya bölünerek çıkan ve ancak havaya temas ettikten sonra iri kafasından ve kısa boynundan çok sesi olmuştur. Boğuk bir tahta perde arkasından geliyormuş bir kül hâlinde kulağa gelen, kısaca, çirkin bir ses. fiziksel Bir mayıs sergisinde en çok dikkatimi çeken insanlardan biri oldu. Orta boylu, esmer (sarıya yakın bir esmerlik), tiknaz fakat hiç şişman değil, son derece canlı bir adam. Saçları dökülmüş, kalanlar beyaza yakın, jestlerine dikkat edemedim fakat gözleri güzeldi. Siyah, biraz çıkık, belki de bakışlan yüzünden karşılaştığı hayvanı büyüleyen çok kuvvetli başka bir hayvan gözü. Lafayet'teki resmini gördüğüm zaman: Ve bütün o poterienin içinde, her cins mazi mirasını rahatça benimsediği eserler arasında bir Aztek rahibin bakışlarına benzetmiştim. Picasso belki de fotoğrafından tanıdığım tek adamdır. A →Fiziksel C) Ulaşımın büyük ölçüde tünel vasıtasıyla sağlanması Beyoğlu yokuşlarının yayalar için cazip olmak- Kan çıkmasına yetmemiştir. O yokuşlar günün her saati inilir ve çıkılır. Tophane'den yukarı çıkan Boğazkesen yokuşunda durup seyredeceğim pek çok köşe bulmuşumdur. Küçük mescitleri, dar ve eski isimli sokaklarıyla, geleni geçeni uyanık ama saygılı bir dikkatle süzen esnafıyla görülmeye değer bulurum. Aralara bükülüveren dar sokaklarında eğri büğrülüğün estetiğini aşı boyalı bir anti- kacı dükkânının girişinde, eski bir pencere pervazında veya bir balkondan aşağı bütün çiçeklerini dökülürcesine hediye eden sakız sardunyasında yakalayabilirim. DGözlerinse maviydi, nereye bakarsan bak, iki damla deniz içini çeke çeke kendini martısızlığa vuruyordu. Zaten iki martısızdık biz; o gün Han'da çalınan şarkılar şarkı değil, içimizdeki yosunların iniltisiydi. Ağır ağır kum evrenleri çöküyordu içimize. Bir şeylerin altında kayboluyorduk bu yüzden; Han'ın önünden gelip geçen insanların sözgelimi, bir bakışın, düşlerimizi paramparça eden bir sesin, kokuşan ilişkilerin, her gün tozu alınan yalanların... Kum göçüklerinin kocaman karanlığı vardı sesimizde. Han denizindeydik sanki ve hepimiz yavaş yavaş karanlık suların geleceğine doğru sürükleniyorduk. Lala