I 2. 1. Sıkıntı vermek II. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak III. Basınçlı bir araçla fışkırtmak,
I 2. 1. Sıkıntı vermek II. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak III. Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek "Sıkmak" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde numaralanmış anlamlarından herhangi biriyle kullanılmamıştır? A) Babam çorbaya mutlaka limon sıkar, ondan sonra çorbayı içerdi. BY Bu çocuğu çok sıkıyorlar, koca delikanlı oldu, zoruma gidiyor böyle davranmaları. Orada yaşadıklarımızı sizi sıkmamak için uzatmadan anlatacağım. /// Dritfaiye gelene kadar tüm mahalleli hortumla yangına su sıktı. Türkçe LGS İlk Tekrar 98