İnsanın yaşamını varoluşundan bu yana çevresini değiştirerek sürdürdüğü bir gerçektir. Öyle ki insanlık tarihi boyunca insanın d

İnsanın yaşamını varoluşundan bu yana çevresini değiştirerek sürdürdüğü bir gerçektir. Öyle ki insanlık tarihi boyunca insanın değişmeyen tek özelliği, doğanın zenginliklerinden yararlanarak gelişmesi ve daha ileri uygarlıklara ulaşabilmesidir. Denilebilir ki insanlığın ilerlemesinin meydana getirdiği tüm olumlu gelişmeler, doğanın cömertçe kullanılması ile sağlanmıştır. Ne var ki bugün içinde yaşamakta olduğumuz uygarlık çağında gereksinimlerin temini için sadece doğanın kullanılmasına değil, doğanın tüketilerek ortadan kaybolmasına da tanıklık etmekteyiz. İnsanlık tarihi çevre kirlenmesi olgusunu ilk defa insan ve ekolojik denge ilişkisinin bozulmasına yol açacak bir yoğunlukta yaşamaktadır. Ormanlar yok edilerek tarım alanları açılmakta, anızlar yakılarak topraktaki canlıların yaşamı yok edilmekte, ormanlar yakılarak verimli arazilerin denizlere akmasına neden olunmakta, çöpler bilinçsizce tatlı su kaynaklarına dökülmektedir. Bu durum ekolojik sistemin bir parçası olan insanı da tehlikeli bir geleceğe itmektedir. Bütün bunlar bir tarafa insan-çevre dengesinin bozulmasına yol açan asıl gelişme, 19. yüzyılda başlayan ve hızla gelişen sanayileşme olmuştur. Bu parçaya göre çevre kirliliği sorununun ortaya çıkmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Atıkların rastgele bırakılması B)/Canlı yaşamının korunmaması C) Bitki örtüsünün yok edilmesi D) Sanayileşmenin hız kazanması E) Aşırı tüketimin önlenememesi 7.