ir e S 6 17. (1) "Sözün efendisi" olarak nitelendirilen şiirin dile getirdik- leri, onu oluşturan kadar, onunla son evrede buluş
![ir
e
S
6
17. (1) "Sözün efendisi" olarak nitelendirilen şiirin dile getirdik-
leri, onu oluşturan kadar, onunla son evrede buluşan oku-
yucuyu da ilgilendirir. (II) Şiiri sözle gerçekleştirilen bütün
dilsel faaliyetlerden ayıran; onun, sözü töze (cevher, a](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230127125403125952-4808075.jpg?h=512)
ir e S 6 17. (1) "Sözün efendisi" olarak nitelendirilen şiirin dile getirdik- leri, onu oluşturan kadar, onunla son evrede buluşan oku- yucuyu da ilgilendirir. (II) Şiiri sözle gerçekleştirilen bütün dilsel faaliyetlerden ayıran; onun, sözü töze (cevher, asıl) ilişkin bir biçimi yakalayarak belirgin kılışıdır. (III) Demek ki sözlü bir yapının, şiir değeri kazanabilmesi; karşılaştığımız metnin veciz, açık, mahirane bir ifade kazanması sayesinde değildir. (IV) Asıl kazanç; anlamanın, kuralı konamayan ala- nına geçişimizle elde edilir. (V) Bu alanda şiir, tercihlerimiz arasında yer tutan bir güzel şeyi canlandırmakla kalmaz; is- temeden ya da isteyerek terk ettiğimiz şeylerin de hissedil- mesine imkân veren bir yapıyı göz önüne getirir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V TYT DENEME-1