Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

irem DENEME 3 Anmet Egeme dışı 1 zda ağı rin El a- - 7. İçsel konuşma, kahramanların kendi kendilerine konuşmalarına dayanan anl

irem
DENEME 3
Anmet
Egeme
dışı
1
zda
ağı
rin
El
a-
-
7. İçsel konuşma, kahramanların kendi kendilerine konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir. Yazar anlatmak
istediği şeyleri kahramanın kendi ağzından, kafasından geçenler şeklinde okuyucuya verir. Kahram

irem DENEME 3 Anmet Egeme dışı 1 zda ağı rin El a- - 7. İçsel konuşma, kahramanların kendi kendilerine konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir. Yazar anlatmak istediği şeyleri kahramanın kendi ağzından, kafasından geçenler şeklinde okuyucuya verir. Kahraman kendi kendine konuşur gibidir fakat düşünceleri düzenlidir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde "içsel konuşma tekniği” kullanılmıştır? A Herkes eve gittikten sonra Kerem'le kalıp şut, pas ve çalım çalışırlardı. Hünerlerini bir türlü gösterememekten ve ufak tefek oluşu yüzünden arkadaşları tarafından hor görülmekten bıkmıştı Mert, maç oynanırken topla adeta dans ettiğini hissediyordu oysaki. Büyüyüp güçlenmek için sadece biraz daha zaman ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş me- sele değildir, diye? Budalalik! Ya yağmur yağsaydı... Ya otların yeşili mor ya denizin mavisi kırmızı olsaydı... Olsaydı o zaman mesele olurdu işte. Zülal'in baktığı resimler, unutulmaz güzel günlerden hatıraydı. Tozlanmış rafların içindeki albümü, çok özledi- ği arkadaşları Sena ve Elif hediye etmişti. O, resimlerdeki gibi değildi artık; ağarmış saçları, buruşmuş yüzü, akıp giden zamanı ona hissettirmişti. Değişmeyen bir tek şey vardı: O da güler yüzü. işte asrin en fethedilemeyen kalesinin beyaz bayrağı... Fakat kalemin yanına gittiğim zaman kötü bir sürp- riz beni bekliyordu. Kalem duyarsız bir ayak tarafından ezilmiş, un ufak olmuştu. Bunu yapan insafsız tam önümde denize doğru yürüyordu. Koşup omzuna dokundum, dönüp bana baktı. Masmavi gözleri vardı. “Ka- lemi yıktın!" diye bağırdım. Gülümsedi. Sonra denize girdi.