Kalıplaşmış beklentilerle yola çıkan çoğu okur, kurgusunu çözmekte zorlandığı bir roman karşısında bocalar. Roma- ni sonuna kada
Kalıplaşmış beklentilerle yola çıkan çoğu okur, kurgusunu çözmekte zorlandığı bir roman karşısında bocalar. Roma- ni sonuna kadar okuma sabrını bir türlü gösteremez ve "Zaten, pek de bir şeye benzemiyordu!" diye bırakır. İlgisi- ni uyanık tutacak romanlara olgun bir üzüm salkımı kadar önem veren bu okurların çözmekte zorlandıkları roman kar- şısındaki tepkilerine “korukçu tilki sendromu" adını verme- yi uygun buldum. Söz konusu korukçu tilki okur, elindeki kitabı kafasındaki yerleşik hiçbir kategoriye koyamadığı için tembellik limanına sığınır. Hiç kuşkusuz okurun, estetik haz alma hakkı vardır ama bu hak; onun kendini aşıp yeniden yaratmasının önündeki en büyük engeldir de. Korukçu tilki okur, yarıda bıraktığı romanı bir kez daha dikkatle okusa belki de romanı daha iyi anlayacaktır. 39. Bu parçada söz edilen korukçu tilki okur aşağıdakiler- den hangisi ile nitelendirilemez? Kitaba karşı ön yargılı olan B) Estetik beklentiyi önceleyen Kolaycılığı tercih eden Alışmış olduğunu bekleyen E) Kitaba faydacı yaklaşan