ki Türkçe 24. Kendi kendime şöyle sordum: "Hakikat sınırlı ya da sınırsız biçimde bir mekâna yaygın olmadığına göre bir hiçlik m

ki Türkçe 24. Kendi kendime şöyle sordum: "Hakikat sınırlı ya da sınırsız biçimde bir mekâna yaygın olmadığına göre bir hiçlik mi yoksa?" Çok uzaklardan haykırdın: "Hayır var, ben benim. Ve ben bu sesi duydum, insan kalbinden gelen sesi nasıl duyuyorsa öyle duydum ve bütün şüphelerimi bir tarafa attım. Artık yaşadığımdan daha kolay kuşku duyardım ama hakikatin varlığından kuşku duyamazdım çünkü yaratılanlar aracılığıyla biz hakikati açıkça görebiliyorduk. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şüpheyle doğruyu arayan sonunda hakikat eşiğine ulaşır. B) Kendinden şüphe etmek hakikatten şüphe duymaktır. C) Kendini ve hakikati sorgulamak kişiyi şüpheye götürür. D) Şüpheden kurtulamayan hakikati tam idrak edemez. E) Şüpheler arayışın, arayışlar bilginin, bilgi de hakikatin temelidir. 25. Entelektüel bir okur, entelektüel yazılar talep edecek; yazarları yakın takibi ve çevreye olan düşünsel katkıları nedeniyle içinde yaşadığı kültür ortamını geliştirecektir. Bu ideal tutumun bizde baskın bir pratik olmadığı açıktır. Artık, A 26. M