Kuşkusuz, edebiyat hayattan beslenir. Ancak yaşadıkları- mız, bilgi ve birikimlerimiz bir romanda yaratmak istediği- miz gerçekl
Kuşkusuz, edebiyat hayattan beslenir. Ancak yaşadıkları- mız, bilgi ve birikimlerimiz bir romanda yaratmak istediği- miz gerçeklikle bir araya getirilip sentezlenebilirse anlam kazanır. Eğer kişi başka yaşamları kendi yaşamının içinde görebilirse, kendine belli bir uzaklıktan ve soyut bakabilir- se kişisel birikimini, bazı insani olguları doğrudan ve içe- riden anlatabilir. Bu yüzden benim gibi yazarlar genellikle ilk yapıtlarında öz yaşam izlerine yoğun şekilde yer verir. Ancak pek çok yazar daha sonra gözünü başka yöne çe- virir. Çünkü tekrarlara düşme, sıkıcı olma ve bir yerlerde tıkanma tehlikesi vardır. Kendine saplanıp kalmamak, in- sanı ve dünyayı farklı karakterler üzerinden anlatabilmek yazara açılımlar sağlar. 21. Bu parçadan hareketle yazara yeni bir bakış açısı ka zandıran etkenin; 1. aynı ya da benzer konuları işleme endişesi, II. iç sıkan ya da tedirgin eden durumların yaşanabilirliği, III. anlatma heyecanını ve gücünü tüketme riski V unsurlarından hangileri olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E I, II ve III 22. Bu parçaya göre yazarın ilk yapıtlarında öz yaşam izle- rinin çok görülmesinin nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Edinimleriyle insani durumları daha iyi anlayabileceğini düşünmesi B) Farklı karakterlerle özdeşleşerek hayat realitesini bütün çıplaklığıyla anlatmak istemesi C) Olay ve durumlara objektif bir pencereden yaklaşma düşüncesini taşıması D) Hayatın anlamını, var oluşunun aslını kendinden yola çıkarak betimlemesi E) Kendi bilgi birikimiyle farklı yaşamları sentezlemeyi ar- zulaması