LERI ANLATIM BIÇİMLER na bağlayarak anlatan anlatım biçimidir. Oyküleyici Anlatım: Tasarlanan, gözlemlenen ya da yaşanan bir ola
LERI ANLATIM BIÇİMLER na bağlayarak anlatan anlatım biçimidir. Oyküleyici Anlatım: Tasarlanan, gözlemlenen ya da yaşanan bir olayı yer, zaman ve kişi kavramları Betimleyici Anlatım: Varlıkların kendilerine özgü ayirici niteliklerini, bu niteliklerin duyu organlarımız azerindeki etki ve izlenimlerini görünür kılmak ve onları sözcükler aracılığıyla resmetmektir. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde diğerlerinden farklı bir anlatım biçimi kullanılmıştır? Al Kapıdan girince birkaç adım attı, durdu. Bakışlarıyla yarım daireler çizdi kıraathanenin içinde ken- yümenin Ha öğren- artarken X min yani bir unsur oncedir. etmeni disini, oturup bekleyecek olanları aramaktan çok, bir karşılayıcı gözlediği anlaşılıyordu. En azından çantasını elinden alace kimseyi göremeyince kaprylare e renk saing dalmazsaliondine düşüp yer göste- recek bir garson... Hiç kimseyi göremeyince kapıya en yakın sandalyeye ilişti. B) içeriye yeni giren adam, ince ili blir ke manifest for her to life lo masaya burakiGarsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin bir tekini çekiştire çekiştire çıkardı . Oturacağı sandalyeyi eldivenli eliyle ayarladı. Sağ tekini de sıyırdı peşinden. İkisini birden parmaklarının uçlarıyla fare ölüsü gibi tutarak attı çantasının üstüne, artık oturabilirdi. Vapur dopdoluydu. Son düdük öttü. Iki yandaki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan alışkın ve müthiş deniz aygırları gibi hiddetli bir gürültü çıkararak kımıldandi. Bütün vapur hafifçe sarsildi. Hava gayet güzeldi. Sonu leylak renkli sisler içinde eriyen Marmara'nın kubbeli, ince minareli, uzun ve uyumuş ufuklarında büyük ve beyaz kenarlı bulutlar, parçalanmış köpük dağlar hâlinde yavaş yavaş büyüyor, dağılıyor, toplanıyor; derin çukurlarında, yüksek tepelerinde morluklar, koyu mavilik- ktadır. yapi- spor teren son lüm- er birikiyordu. (D) Kraathanenin sulan dünden beri kesikti. Niyazi, arka sokaktaki çeşmeden teneke teneke su taşıyor; boyuna da söyleniyordu. Çeşmeden su taşımak, kışın en soğuk günlerinde her zamankinden daha büyük bir eziyete dönüşüyordu. Kendi kendine söylenirken içinden de suların sürekli kesilmemesi için ne yapıp edip bir çözüm bulunmalı, diye geçiriyordu. A YAYINLARI