MAKBER Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı. Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gitt
![MAKBER
Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı.
Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
Şimdi buradaydı gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.
Ben gittim o hâksår kaldı,
Bir kûşede târumâr kaldı.
Bâkî o, enîs-i dilden eyvâh!
Beyrut'ta bir mezâr kaldı.
âh ü zâr: acı inilti, hâksâ](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429103842281321-4311731_FXII3t56o.jpg?h=512)
MAKBER Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı. Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim o hâksår kaldı, Bir kûşede târumâr kaldı. Bâkî o, enîs-i dilden eyvâh! Beyrut'ta bir mezâr kaldı. âh ü zâr: acı inilti, hâksâr: kara toprak, târumâr: peri- şan, kûşe: köşe, enîs-i dil: gönül yoldaşı Bu şiirle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Klasik Türk şiiri nazım şekillerinden terkibibent esas alınarak oluşturulmuştur. B) Tanzimat Dönemi şairlerinden Abdülhak Hamit Tar- han tarafından yazılmıştır. C) Sevilen kişinin ölümü üzerine duyulan üzüntü dile getirilmiştir. D) Uzun okunuşlu yabancı sözcük kullanımı, sessel yi- neleme ve aruz ölçüsüyle ahenk sağlanmıştır. E) islam inancını ve metafizik boyutu yansıtmaktadır. 15. 17.(1) der mu Ba se (IM m te E k