"Medeniyet" ya da "uygarlık" ne derseniz deyin, herkesin diline pelesenk olmuş bir sözcük bence. Bahçelerde dikenli teller, kapı
"Medeniyet" ya da "uygarlık" ne derseniz deyin, herkesin diline pelesenk olmuş bir sözcük bence. Bahçelerde dikenli teller, kapılarda kilitler - kimi kapılarda birden çok kilit - oldukça ben dünyamıza "uygar" diyemiyorum. Akilli cep telefonları, navigasyon cihazları, çamaşırı yıkayıp kurutan makineler olsa olsa uygarlığın teknik yanıdır. Oysa uygarlık insana ve insan sevgisine alışmaktır, değer vermektir. Bunlar olmadan hiçbir yere varamazsınız. Yasalarla hırsızlığı ortadan kaldırmak olası değildir, sadece hırsızı tedirgin edersiniz. Karni aç insanın dilenmesini zabita gü- cüyle nereye kadar engellersiniz? Bir dilenciyle halkı yoksulluk içinde olan ya da savaş yüzünden her şeyini kay- betmiş ülkelerin arasında da bir fark yok ki. Savaşta kaçıp Türkiye'ye sığınmış binlerce Suriyelinin çoğu sokaklarda dileniyor günümüzde. Bunlar insanı düşünmeyen ekonomilerin doğal sonuçlarıdır. Bu anlayış sürdükçe açlığın ne olduğunu bilmeyen, yaşamın her türlü nimetlerine istediği anda ulaşabilenler, açlık sorununu masaya yatırıp tarti- şılacaklar; ya sonra...? Sonrası, eski tas eski hamam, işte size uygarlık diyelim mi? 1. Solo Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? Sloga A) Suçları önlemek için sürekli yasalar çıkarılması B) Uygarlık anlayışının insan sevgisinden yoksun olması C) Kendini uygar sananların sorunlar içinde yaşaması DY Yoksul ülke insanlarının göz ardı edilmesi monilo sbrie ind