Metin Turter MODEL EGITIM YAYINLARI 3. Yaşanmış olanı anlatan anı türü, birinci kişi ağzından öz- nel yargılar ve yorumlarla oku
Metin Turter MODEL EGITIM YAYINLARI 3. Yaşanmış olanı anlatan anı türü, birinci kişi ağzından öz- nel yargılar ve yorumlarla okuyucuya-aktanlır. Ayrica ani- lar, tarihsel gerçekleri gözler önüne sererek tarihçilerin de çalışmalarında önemli başvuru kaynağı olma görevini ye- rine getirir. Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bir anı- dan alınmış olabilir? afin Sirlan" üyor! A Bitmek bilmeyen, yorucu bir haftadan sonra nihayet tek izin günüm olan pazarıma kavuşmuştum. Ne sağ- li sollu kurduğum çafar saatlerin insanı hayattan soğu- tan çığlığından eser vardı ne de işe yetişemem korku- suyla daha kahvaltımı dahi yapamadan evden kaçar gibi çıkışlarım. Yorganıma iki kat sarılmış, bunları er- tesi gün tekrarı olmayan uzak ihtimallermiş gibi tatlı bir tebessümle düşünüyordum. Giyim üzerine ufak bir ma- ğazada kasiyerlik yapıyordum. Askerlik dönüşü bir sü- re idare etsin diye girdiğim bu işte ha çıktım ha çıkıyo- rum derken iki seneyi doldurmuştum. B) Zamanı bize ait bir şeymiş gibi düşünmekte çok ilginç bir yan var. Zaman vermek, zaman almak, zaman ayır- mak, zaman harcamak... Nasıl oluyor da bu sonsuz kumu avucumuza koyuyor, alıyor, veriyoruz? Belki de zaman, elimizdeki öz değildir ve Borges belki de za- manı yücelterek reddederken haklıydı: "Zaman, beni sürükleyen bir nehir ama nehir benim; beni parçala- yan bir kaplan ama kaplan benim; beni tüketen bir ateş ama ateş benim." Öyleyse hem bizden olan hem de bizi yok eden zamanla nasıl arkadaş olacağız? C) Kavruk tenli kadınlar, çocuklar topladı beni; erkekler mandalina arkadaşlarımı özenle kasalara yerleştiriyor- lardı. Eski elbiseleri içinde kirliydiler ve çalışkandılar. Yıpranmış ayakkabıları neredeyse ömrünü tamamla- mıştı. Yine de neşeli türküler söyleyerek topluyorlardı bizleri. Bahçenin bir yanında çadırları vardı. Bu çadır- ları eciş bücüş görüntüsüyle birer korkuluk sanırdınız. Bir yaşam alanından çok çilehaneyi andırıyordu bura- Si. Tekinsiz bir manzaraydı. Güneşin kavurduğu vücut- larını burada sağaltıyorlardı. D) Okul kapandı. Bunaltıcı sıcağıyla, içi boş kasvetiyle üzerine çöker yaz. Liseyi de tatili de sevmez, ikisini bir- birine tercih eder. Yeri gelir ikisinden de nefret eder. Bütün'dönem kapağını açmadığı yepyeni ders kitabın- dan çıkardığı notlara baktı. Doğru yerleri mi not almış- ti? Bütünlemeye girdiğinde kimse birbirine yardım ede- mez, kimse bilmiyor, anlamıyor, kimse çalışmamış. Kol- larını masanın üzerinde kavuşturdu. Başını üstlerine koydu. Aniden geriye sırtını esnetti. Başı arkada pen- cereden güzel sıcak havaya baktı. 145 20