%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele
Soru:

METİNLERDE BAKIŞ AÇILARI • Birinci ağızdan anlatım yapılır. - Yazar, olaylanın içindeki bir kahramandır. ● Yazar, olay örgüsünün

METİNLERDE BAKIŞ AÇILARI
• Birinci ağızdan anlatım yapılır.
-
Yazar, olaylanın içindeki bir kahramandır.
●
Yazar, olay örgüsünün merkezindedir.
• Anlatıcı kendi bilgi ve deneyimleriyle sınırlıdır.
●
Üçüncü ağızdan anlatım yapılır.
• Yazar dış dünyadan biri

METİNLERDE BAKIŞ AÇILARI • Birinci ağızdan anlatım yapılır. - Yazar, olaylanın içindeki bir kahramandır. ● Yazar, olay örgüsünün merkezindedir. • Anlatıcı kendi bilgi ve deneyimleriyle sınırlıdır. ● Üçüncü ağızdan anlatım yapılır. • Yazar dış dünyadan biridir, olayların içinde yoktur. İlahi insan bilgi ve becerisinin ötesinde bir sezgi vardır, yazar her şeyi bilir. Bakış Açısı • Zaman ve mekan sınırsızdır, kahramanların niyetleri bile bilinir. • Üçüncü ağızdan anlatım yapılır. ● Yazar olup bitenleri, gördüklerini olduğu gibi anlatmaya çalışır. Gözlemci e Yazar kendi duygu ve düşüncelerini anlatmaz, nesnel cümleler kurar. ● Bakış Açısı Yazar olayları dışardan gözlemler, kahramanlardan biri değildir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bakış açısı yönünden diğerlerinden farklıdır? A) O akşam yağmurlu bir hava vardı. Henüz sonbahar ayları yaşanıyordu. Bekir yemeğini erken yemişti ve kitap okumaya çekil- mek üzere odasına gidiyordu. Birden kapıya yöneldi, içeridekilere "Ben biraz hava almaya çıkıyorum." diye seslenerek dışa- rı çıktı. Evlerinin bulunduğu dar sokaktan usulca geçerek sahile doğru yürümeye başladı. Uzun uzun yürüdü o akşam. B) Kapıdan girince sağ tarafta bir yük, onun biraz ötesinde yüksek bir konsol vardı. Konsolun üzerinde bir cam fanusun altına konulmuş eski usul bir saat, kırmızı göz bezleriyle örtülü, abajurlu iki petrol lambası, sarı yaldız çerçeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üstünde bir çift çakmaklı tabanca duruyordu. Karşıda, perdeleri tamamen inik olan pencerelerin önünde, bütün du- var boyunca uzanan, üzerine halı döşeli alçak bir sedir vardı. C) Erkekler düğün evindeki bir odaya tıkılmışlardı. Kapıdan başka hiç bir yerden ışık almayan toprak tabanlı odanın kenarında alçak bir sekinin üstünde şehirden getirdiği misafiriyle hancı Yakup Ağa oturmuştu. Düğün sahibi güneyinin büyük kardeşi - dört yana koşup ortalığı idare edip, misafirlere ikramda bulunuyor, kapıya yakın bir yerde panikleyip duran ihtiyar bir aşığa: "Ne duruyorsun çalsana!" diye sesleniyordu. D) Sermet Bey, bir hafta sonra kalabalık ailesiyle köşke taşındı. Halis bir zevk ehliydi. Her gece çalgı, çağarak, yemek, içmek, keyif, sofa girla giderdi. Daima kadın akrabalarından kadın erkek 4-5 misafiri bulunuyordu. Sermet Türkiyeliydi fakat Avru- -palıların "gündüz cefa gece sefa" düsturunu kabul etmişti. Çocukları mektebe giderdi. Kızlarını büyük ticarethanelere katip diye yetiştirmişti. 15. Kahraman Bakış Açısı 16.