mlerinden- çok eroin, i bağımlı- yer tutan vasal ba- şsal ba- alınmaz hastalık kişile- gecik- kumar ük ya- durul- zlı ve -lece-
mlerinden- çok eroin, i bağımlı- yer tutan vasal ba- şsal ba- alınmaz hastalık kişile- gecik- kumar ük ya- durul- zlı ve -lece- sila- se n- n ? TYT / Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yirminci yüzyılın tam başında Planck, fiziğin en başat (önde gelen) prensibi olan sürekliliği sarsmıştı. Beş yıl sonra Einstein bu darbeyi tamamladı ve Newton fiziğinin dayandığı zaman-mekân mefhumlarını (değişimlerini) da yıktı. Sonra büyük fizikçi Heisen- 11 berg kararsızlık prensibi diye meşhur buluşuyla, çekirdek fiziği dünyasında realitelerin (gerçeklerin) her türlü ölçüden kaçtığını III ortaya koyunca, yalnız pozitivist fiziğin ortaya koyduğu ölçü kav- ramı değil, bütün ilimlerin ve maddeci felsefenin dayandığı de- terminizm yani sebeplerle neticeler arasındaki münasebet (ilişki) inancı da sarsıldı. Buraya kadar ilim diktatörlüğünün çöküşüne TV şahit oluyoruz. Fakat yirminci yüzyılın fikir devrimi (düşünce yı- kımı) bundan da ileri bir isyan, yalnız ilme değil, akla karşı da bir isyandır. V 37. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangilerinin anlamı parantez içinde () verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) Yalnız I -D) ve IV- B) I ve E) I, II ve IV C) II ve V TGBVE SEES 38. Parçada geçen "ilim diktatörlüğü" sözüyle aşağıdakilerden hangisi kastedilmiştir? A) Sadece diktatörler tarafından yönetilen ülkelerde bilimin ge- lişebildiği B) Bilimsel gelişmelerin zararlı olduğu düşüncesiyle diktatör- Merce engellenmesi C) Bilimin en önemli özelliğinin her devirde değişimlere açık görüşlülükle yaklaşabilmesi D) Denetimin, bilimsel araştırma yapanlar için yeterince geçerli olmaması Bilimi tek hâkim olarak görenlerin onu tabulaştırarak doku- nulmaz kılması 39