Muhabir: (1) -- Şair: Siiri düzyazıdan farklı kılan birtakım özellikler vardır ve bunların başında da ahenk unsurları gelir. Bu
Muhabir: (1) -- Şair: Siiri düzyazıdan farklı kılan birtakım özellikler vardır ve bunların başında da ahenk unsurları gelir. Bu unsurları reddederek şiiri düzyazıya yaklaştırdığını zanneden kişiler bence şiirin ru- hunu kavrayamamıştır . Sırf yenilik olsun diye şiirin ruhunu alıp onu ruhsuz bir beden formu- na dönüştürmeye kimsenin hakkı yoktur. Muhabir: (II) - Şair: - Şiirin işlevi , şairin tercihine bağlıdır. Kimileri şiirin bir eğitim aracı olamayacağını söylese de ben, şiirin her amaçla kullanılabileceği düşüncesindeyim. Bugün baktığımızda Yunus Emre'nin, Mehmet Akif'in şiirlerinin eğitici yönü inkâr edilebilir mi? Dolayısıyla şiir, özünden ödün verilmeden her amaçla kullanılabilir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) () Şiirde ahenk unsurlarının kullanılmaması düşüncesine bakışınız nedir? (II) Şiiri toplumu eğitmek amacıyla kullanan bir şair, özgünlüğü yakalayabilir mi? B) () Şiir ve düzyazı arasında ahenk unsurları dışında bir fark var mıdır? (II) İyi bir şair, toplumun eğitilmesi konusunda kendini sorumlu hissetmeli midir? C) (1) Şiirde ahenk unsurlarını önemsemeyen bir şair sizce başarılı olabilir mi? (11) Şiirin işlevleri arasında birey ve toplumun eğitilmesi de var mıdır? D) (1) Şiirde ahenk unsurlarının kimi şairlerce reddedilmesini doğru buluyor musunuz? (II) Şiir, birey ve toplumun eğitilmesi konusunda bir araç olarak görülebilir mi?