Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

nde bi, bi basa eini Efendi. Ya a da gözlerini Fakat yine de aldıkları karar onun verdiği bilgilerden çıktı. Küçük Ağa durumu de

nde bi, bi basa
eini
Efendi. Ya
a da gözlerini
Fakat yine de aldıkları karar onun verdiği bilgilerden çıktı. Küçük Ağa durumu derleyip toparlıyordu:
a. Işte sana bi devredip köy köy, kasaba kasaba dolaşmak, yani en iyi yapacağı işi mi yapmaktı? Fakat ikisi

nde bi, bi basa eini Efendi. Ya a da gözlerini Fakat yine de aldıkları karar onun verdiği bilgilerden çıktı. Küçük Ağa durumu derleyip toparlıyordu: a. Işte sana bi devredip köy köy, kasaba kasaba dolaşmak, yani en iyi yapacağı işi mi yapmaktı? Fakat ikisi de sözle çalışacak Kırk kişi idiler. Küçük Ağa bu kadarcık bir kuvveti idare edecek bilgiye bile sahip değildi. Bunu biliyordu. Dövüşmek, baskın yapmak gibi şeylerin yabancısıydı. Acaba en doğrusu adamları Kuvva birliklerinden birine günlerin geçtiğini sanıyorlardı. Üstelik bu yol Küçük Ağa için iki bakımdan da tehlikeli idi. Öyleyse? Küçük Ağa, Salih'in bildiklerini sökmeye çalışıyordu. Sonunda durumu daha açık olarak kavradı: ak, yoka say şster olmuş e çalıştığı, is u vahşi end ki paraba e düşin dakikad in ne o kadar da bir b halde C)-dep-c - den ber den TE Gittis c Son yo Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları Düşmana karşı duran kuvvetler, arada birtakım bağlar bulunsa da iki grupta toplanıyordu. Bir doğrudan doğruya siyasi otoriteden doğmuş olan ve teşkilâtlanmaya, ordulaşmaya yönelen büyük kısım, bir de o otoriteye hedefin ortaklığı yüzünden katılan ve milis karakterini koruyan millet birlikleri. âdeta: Hemen hemen. irşad: Doğru yolu gösterme. lâyık: Bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan. mazzarat: Zarar. Bu ikincilerin başında da Çerkes Etem ve Demirci Efe geliyordu. Küçük Ağa bunlardan birine katılmanın uygun olacağına vardı ve Çolak'a: - Hangisine dersin? diye sordu. Çolak'a göre Çerkes Etem çok daha kuvvetli idi ve Küçük Ağa'nın belli etmeden iş görmesine çok daha el- verişli idi, ama Çolak, Çerkes Etem'den pireleniyordu; çünkü Yüzbaşı Nazım olsun, Hamdi olsun. Doktor olsun, herkes son zamanlarda Etem Bey ile kardeşlerinden kuşkulu ve hoşnutsuzlukla bahseder olmuşlardı. Küçük Ağa bunu öğrenince: - Öyleyse biz oraya başvuracağız, dedi. Çolak bu karardan alınmıştı. Küçük Ağa bunu anlayınca yarım yamalak açıkladı: - Belki orada bize iş düşer, daha faydalı oluruz, dedi. Daha fazla da konuşmadı. Çünkü kendine fazla güvenir görünmek istemiyordu. Bir çatışmada elinden ne geleceğini şimdilik kendinin de bildiği yoktu. menevişlenmek: Bir yüzeyde renk dalgalanmaları oluşturmak. milis: Savaş sırasında orduya yardımcı olan silahlı halk gücü. Gönül borcu. u değişebilen ince cerrah bıçağı. m: Alman ordusunda kullanılan tabanca. k: Şaşırmak. irtinas Türk Dili ve Edebiyatı 9 Fakat Salih o kadarıyla da rahat etti ve bu kararın gerçekten de yerinde olduğunu sezdi. Nitekim Küçük Ağa'nın çok yerinde bir iş yaptığını daha şimdiden gösterecek hadiseler geçmekteydi. Bunda Ben de NOT için No Ser Tarık Buğra, Küçük Ağa, Toplu Eserleri 1