Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Neden? söyleyip ski) so. sintisini a gittiği uk. Bu, iniz şey kt. Ha- ere ot Hele pkı bir Ben bir gün ahirda yalnız başıma kaldı

Neden?
söyleyip
ski) so.
sintisini
a gittiği
uk. Bu,
iniz şey
kt. Ha-
ere ot
Hele
pkı bir
Ben bir gün ahirda yalnız başıma kaldım. Hasanla Dadaruh dere kenanna inmişlerdi, içimde bir
timar etme hirsi uyandi. Kasagıyı aradım, bulamadim. Ahinin köşesinde Dad

Neden? söyleyip ski) so. sintisini a gittiği uk. Bu, iniz şey kt. Ha- ere ot Hele pkı bir Ben bir gün ahirda yalnız başıma kaldım. Hasanla Dadaruh dere kenanna inmişlerdi, içimde bir timar etme hirsi uyandi. Kasagıyı aradım, bulamadim. Ahinin köşesinde Dadanuhun penceresiz, kü çük odası vardı. Buraya girdim. Raflanı aradim. Eyerlerin arasına falan baktim. Yok, yok! Yatağın ya ninda yeşil tahtadan bir sandik duruyordu. Onu açtım.Az daha sevincimden haykıracaktım. Annemin bir hafta önce İstanbul'dan gönderdiği hediyelerin içinden çıkan fakton kapade pinit pint parliyordu. Hemen kaptim. Tosun'un yanına koştum. Karnına sürtmek istedim. Rahat durmuyordu. -Galiba acıtıyor, dedim. kaşağıyı gördü, Dadaruh'a haykırdı: - Gel buraya! - Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin, çok sivri idi. Biraz körletmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulun- ca tekrar denedim. Gene adların hiçbir durmuyordu. Kızdım. Öfkemi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim. On adım ötedeki çeşmeye koştum. Kaşağıye yalağın tagi- na koydum. Yerden kaldırabileceğim ağır bir taş bularak üstüne hızlı hızlı indirmeye başladım. istanbul'dan ge- len, ihtimal Dadaruh'un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezdim, parçaladım. Sonra yalağın içine attım. Babam, her sabah dışarıya giderken bir kere ahs-- ra uğrar, öteye beriye bakardı. Ben, gene o gün ahırda yalnızdım. Hasan, evde hizmetçimiz Pervin'le kalmışt (...) Babam, çeşmeye bakarken yalağın içinde kınılmış -Çıkar bakayım şunu! Nefesim kesilecekti. Bilmem neden, çok korkmuştum. Dadaruh da şaşırdı, kınılmış kaşağı mey- dana çıkınca babam, bunu kimin yaptığını sordu. Dadaruh, -Bilmiyorum, dedi. Babamın gözleri bana döndü, daha bir şey sormadan, -Hasan, dedim. -Hasan mı? -Evet, dün Dadaruh uyurken odaya girdi. Sandıktan aldı. Sonra yalağın taşında ezdi. - Neye² Dadaruh'a haber vermedin? - Uyuyordu. - Çağır şunu bakayım. Çitin kapısından geçtim. Gölgeli yoldan eve doğru koştum. Hasan'ı çağırdım. Zavallının bir şey den haberi yoktu. Koşarak arkamdan geldi. Babam pek sertti. Bir bakışından ödümüz kopardı. Ha- san'a dedi ki: - Eğer yalan söylersen seni döverim!.. - Söylemem. Pekâlâ, bu kaşağıyı neye kırdın? Hasan, Dadaruh'un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktı. Sonra, sarı saçlı başını sarsarak -Ben kırmadım, dedi. - Yalan söyleme, diyorum. -Ben kırmadım. 2. Niye 21