Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Nurullah Ataç; deneme, eleştiri, günlük, söyleşi türünde eserler ver- miştir. Cumhuriyet Dönemi'nde deneme türünün en başarılı t

Nurullah Ataç; deneme, eleştiri, günlük, söyleşi türünde eserler ver-
miştir. Cumhuriyet Dönemi'nde deneme türünün en başarılı temsil-
cisidir. Edebiyatımızda eleştiri türünün gelişmesinde önemli katkıları
olmuştur. Türkçenin özleşmesinde öncülük etmiştir.

Nurullah Ataç; deneme, eleştiri, günlük, söyleşi türünde eserler ver- miştir. Cumhuriyet Dönemi'nde deneme türünün en başarılı temsil- cisidir. Edebiyatımızda eleştiri türünün gelişmesinde önemli katkıları olmuştur. Türkçenin özleşmesinde öncülük etmiştir. Yeni sözcükleri savunmuş, bunları yazılarında kullanmış, bunların dilimize yerleş- mesini sağlamıştır. Belli bir dönemden sonra hiçbir yazısında 've' bağlacını (Arapça olduğu için) kullanmamıştır. Nurullah Ataç'a ait aşağıdaki paragraflardan hangisi, bu metinde bahsedilen konularla ilgilidir? A Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün. Kıyılarda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel or- manların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın. Her biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine yü- rüyün. Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel yemeklerin tadına bakın. Yamaçlarda horon tepin; vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel tembel yatın. (B) Yazmaya yeni başlayanların ilk ürünlerini, kuşların kanat alıştırmasına benzetirim. İlk uçuşlarla, kanat alıştır- malarıyla ilgili ne güzel belgeseller yapılmıştır. Bu belgesellerde yavru kuşlar uçma aşamasına gelince ilkin başlarını yuvalarından dışarı çıkarır, şöyle bir bakarlar mavi boşluğa; uçma güdüleri uyanmıştır, civildayıp du- rurlar. Ama göze alamazlar uçmayı. Sonra annelerinin kılavuzluğu başlar, birlikte birkaç metreyi geçmeyen kısa uçuşlar yapar, yuvaya dönerler. Bu belgesellerde ilk uçuşlardan duyulan heyecandan, sevinçten de söz edilir. Cıvıldaşmalar, cıvıldaşmaların tınısındaki değişmeler örnek gösterilir buna. Yazar, şair adayları için de gerçekten böyledir bu. İlk ürününü basılı görmekten duyulan sevince sınır çizilemez. Sıradan bir benzetme olacak ama tay tay duran, ardından ilk adımını atan çocukların duydukları bir sevinç vardır ya tıpkı ona ben- zer. Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin anlamını, en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir. Bunları yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için sanatçı olmak gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıl- lık güneşin ışığını, bize yeni açmış bin bir renkli bir çiçeğin parıltısı gibi gösterebilirler. Yunus'un söyleyişiyle, her gün yeniden doğan şairler olmasaydı insanlık; öğrenilmiş, ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde sıkışıp kalacaktı. D) 20. yüzyıl, dilimiz ve edebiyatımız bakımından bir gelişme ve hiç şüphesiz bir değişim, yenilenme çağıdır. Dil- de sadeleşme hareketi, yeni harflere geçişin de yardımıyla bu süreç içinde hızla yol alır. Türkçenin bugünkü arı duru hale gelmesi, bu sâyede ve ancak özleştirme konusunda gösterilen - zaman zaman bazı sapmalar olsa da - büyük çabalar ve bunun yanı sıra verilen çetin mücadele ve yapılan kıyasıya tartışmalar sonunda mümkün olabildi. Başlangıçtaki doğru yönlendirmelerle bilime, akıl ve sağduyuya dayalı, özverili çalışmala- rin, dilin hızla sadeleşmesinde büyük bir rol oynadığını görüyoruz.