Oksijen Yayınları 6 20. İnsan, dili kullanmaya başladığı andan itibaren bir anlatının içine düsmüstür. Fiziki dünya ve arkeoloji
Oksijen Yayınları 6 20. İnsan, dili kullanmaya başladığı andan itibaren bir anlatının içine düsmüstür. Fiziki dünya ve arkeolojinin ilgi alanına giren maddi kültür kalıntıları da bu dilsellikten azade değildir. Onlar da dilden ibaret bu anlam örgüsünün bir yan ürünü olarak ortaya çıkan bütünlük etrafında ve onun gramerine uygun biçimde dizilerek kendi üstlerine atanan anlamları taşımakla görevlendirilmişlerdir. Geçmişi çalışmasının zeminine yerleştiren arkeolog hangi zaman dilimine temas ederse etsin, kendi döneminin anlam metninin üzerine düştüğü kadarını taşıyan arkeolojik nesnelerle karşı karşıya kalır. Bu, binlerce yıl öncesinin sosyokültürel, inanc ve iktidar mefhumlarının etkisi altında yüklenen anlamın bir parçası olan arkeolojik nesne ile günümüzün zihinsel kodlarivia düşünen, hareket eden arkeologun karşılasmasıdır. Kısacası Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Agelenek, toplumsal normlar, inançsal ve siyasal düşünceler bireylerin özgür yaşamı önündeki engelleri oluşturur. B) arkeoloğun sorumluluğu, eski eserin binlerce yıl Onceki bağlamından yola çıkarak ona bambaşka anlamlar yüklemektir. Cisanatçı uygarlığın farklı yönlerini, farklı bakış açılarıyla ele alarak geçmişe ışık tutmalıdır sanat; yaşanandan, deneyimlenen gündelik gerçekten ayrılarak zihinleri uzağa taşır Eortada dil etrafında dönen bir hikâye var, her arkeolojik nesne bundan bir parçayı günümüze taşır Diğer sayfaya geçiniz