ons r 1. Bir kıssahan, hikâyesini anlattı. Kahvedeki bütün ko- nuklar, hikâyenin bitmesine çok üzülmüşlerdi. Hikâye boyunca hem

ons r 1. Bir kıssahan, hikâyesini anlattı. Kahvedeki bütün ko- nuklar, hikâyenin bitmesine çok üzülmüşlerdi. Hikâye boyunca hem meddah olup taklitler yapan hem ozan olup türküler söyleyen bu yetenekli kıssahanı can ku- lağıyla dinlemişlerdi. Kıssahan dinleyicilerin kıvama geldiğini görünce kıssadan hisse bölümüne geçti ve yaptığı şu dört çıkarımı nasihat olarak dinleyicilere aktardı: 1. Demek ki insan, karanlığı taslamamalı. Attığın taş, vurmak istediğin hedefe değil de başka bir şeye zarar veriyorsa aslında zarar gören sensin çünkü sana yarın o köpek saldırırsa o taşı çok ararsın. II. Demek ki bulanık suda balık avlamaya kalkışıl- ması doğru değildir. Balık tutayım derken yılan tutmak da var. Çünkü balık seni görüp kaçamaz ama sen de bulanık suyun içindekinin balık mi yılan mı olduğunu ayırt edemezsin. III. Demek ki ak koyunun kara kuzusu da oluyormuş. "Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır." sözünü her zaman geçerli saymamalıyız. Burada atalarımızın "Züğürtlük, zadeliği bozar." sözü geçerlidir. IV. Demek ki durgun suyun altı derin oluyormuş. Yani suyun yavaş akanından korkmak gerekiyor- muş. Atalarımızın yabana atılır hiçbir sözü yok yeter ki yerinde anla, yerine göre anla vesselam. Yukarıda kıssahanın dinleyicilerine verdiği öğüt- lerin ortak noktası hangisidir? A) Tedbirli olmak B) Geniş ufuklu olmak Hedef sahibi olmak D) İlkeli olmak E Titiz olmak 2 S 8