Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk dili yeterince gelişememişti. Çünka bu dönemde bilim, edebi- yat ve resmi yazışma dili olar
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk dili yeterince gelişememişti. Çünka bu dönemde bilim, edebi- yat ve resmi yazışma dili olarak Osmanlı Türkçesi adı verilen Osmanlıca kullanılıyordu. Osmanlıca; Arapça ve Farsçanın etkisi altında olan bir aydın diliydi. Halk ise günlük yaşamda Türkçe konuşmaya devam ediyordu. Dil konusundaki bu ikilik; toplum ve devlet arasındaki bağın kopmasına, Türk dilinin geri kalmasına sebep oluyordu. Ayrıca dil birliğinin olmaması ülkede aynı kültürün yaşanmasını, insanların kaynaşmasını ve milli bütünlüğü engelliyordu. Atatürk, Türkçenin dünya dillerinin en köklü ve gelişmiş dillerinden biri olduğuna inanıyordu. Bu inançla milli bir dil politikası geliştirdi. Türkçenin gelişmesi ve milli bir dil olması için çalışmalar başlattı. Milli kültürü geliştirmek amacıyla 1932'de Türk Dil Kurumu'nu kurdu. Bu kurum, bilimsel yöntemler kullanarak Türk dili üzerine çalışmalar yaptı. Halkın konuştuğu Türkçeyi yazı diline dönüştürerek milli dilin önem kazanmasını sağladı. 5, 6 ve 7. soruları metne göre cevaplayınız. 5. Yukarıdaki parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Osmanlı Imparatorluğu dil konusunda tamamen yanlış bir politika uygulamıştır. BX Türkçenin günümüzdeki hâlini alarak gelişmesinde Osmanlının da payı vardır. C) Türk dilini korumak ve geliştirmek için dildeki yabancı kelimeler tamamen atılmalıdır. D) Türk dilinin millî bir dil olarak geliştirilmesi Atatürk'ün katkılarıyla gerçekleşmiştir. 6. Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Geçmişte yazışma diliyle konuşma dilinin farklı olduğuna B) Türk dilinin dünya dilleri arasında önemli bir yere sahip olduğuna C) Atatürk'ün öncülüğünde ulusal bir dil politikasının uygulandığına D) Türkçe kelimelerin anlamlarını değiştirmeden bilimsel çalışmalar yapıldığına