Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Osmanlılar, İstanbul'un fethinden hemen sonra yeryű- zünün en güzel köşelerinden biri olan Boğaziçi'ni keş- fetmiş ve burada baş

Osmanlılar, İstanbul'un fethinden hemen sonra yeryű-
zünün en güzel köşelerinden biri olan Boğaziçi'ni keş-
fetmiş ve burada başladıkları imar faaliyetlerini beş asır
boyunca devam ettirmiştir. İstanbul'un ilk fatihi olan
atalarımız, fethin ardından yer ad

Osmanlılar, İstanbul'un fethinden hemen sonra yeryű- zünün en güzel köşelerinden biri olan Boğaziçi'ni keş- fetmiş ve burada başladıkları imar faaliyetlerini beş asır boyunca devam ettirmiştir. İstanbul'un ilk fatihi olan atalarımız, fethin ardından yer adlarından başlayarak Türkleştirmeye başladıkları şehrin iki sahili boyunca beş yüzyıl zarfında Boğaziçi medeniyeti denilen ve Osmanlı medeniyetinin en zarif çehresini oluşturan yeni bir me- deniyet kurmuşlardır. İşte bu medeniyet dairesi içinde yer alan Boğaziçi'ndeki yalılar, kasırlar, saraylar, lebi- derya evlerle bunları korularda tamamlayan köşkler ve saray yavrusu binalar hep Türk mimari dehasının ortaya koyduğu eşsiz güzellikte şaheserlerdir. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini. söylemesi beklenemez? A) Boğaziçi'nde bayram sevincine benzeyen bir he- yecanla beklenen mehtaplı gecelerde, burada ya- şayanların daha ziyade his, hayal ve zevk avına çıkarak ruhlarını teskin ettikleri görülürdü. B) Bütün Boğaziçi'ni inleten saz sesleri, insan ruhunun en gizli köşelerindeki sırları terennüm ederken tarifi imkânsız bir manevi hava oluşururdu. C) O zamanlarda Boğaziçi'nde yaşayanlar, şehrin ken- dilerine sunduğu eşsiz güzellikler içinde ayrıcalıklı bir hayat sürmenin hazzını duyardı. D) Fethin ardından Anadolu'nun farklı kesimlerinden buraya göç eden insanlar, Boğaziçi'nin de hızla bir güzellik irtifası kaybı yaşamasına sebep olmuştu. E) O dönemler Boğaziçi'nde geçirilen bir ömrü anlat- mak; bir gülü göstermeden, koklatmadan tarif et- 'meye benzer ki bu, ne kadar sığ bir tarif olur!