PARAGRAF 1. İpek böceğinin hazin bir öyküsü vardır. Bir kelebek, yu- murtalarını dut yaprakları üzerine bırakır ve üç beş gün so
PARAGRAF 1. İpek böceğinin hazin bir öyküsü vardır. Bir kelebek, yu- murtalarını dut yaprakları üzerine bırakır ve üç beş gün sonra ölür. Bahar geldiğinde, taze dut yaprakları üzerin- deki yumurtalardan larvalar halinde siyah tüylü tırtıllar çıkar. Yaprakları yiyen bir larva, bir ay içinde dört beş gömlek değiştirerek hızla büyür. Üzerindeki tüyleri de yok olan tırtıl, ağzından sürekli salgıladığı bir sıvıyla ör- düğü kozanın içine kendini hapseder. Eğer koza o şek- liyle kendi haline terk edilirse tırtıl, üç dört hafta içinde o kozadan bir kelebek olarak ayrılır. Kelebeğin bıraktığı delik koza hiçbir işe yaramaz. O nedenle olgunlaşmış kozalar, tırtıl henüz içindeyken toplanıp sıcak suda haş- lanır. Tırtılın ölümüyle sonuçlanan bu süreçte, kozayı oluşturan ip hâlindeki lif, sarılarak ham ipek elde edilir. Tırtıl, ipek uğruna kendini feda eder. Kozayı delip bir ke- lebek olarak açmak yerine, sıcak suda haşlanarak ipe- ğe dönüşür. İyi bir filmin kuşkusuz ipekten farkı yoktur. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) İpek nasıl pahalı bir kumaşsa senaryo da öyle pa- halı bir metindir. B) Senaryo, iyi bir film için kendini feda eden bir ro- mandır. C) ipek nasıl tırtıla ait değilse film de senariste ait değildir. D) İyi bir film onun değerini bilecek izleyiciye ihtiyaç duyar. Elyi bir senaryo yoksa iyi bir film de yoktur. 3. I. "A bi ALTIN ANAHTAR 2. Şiir bir ......... değildir. Yani ille de halkın dertlerini, so- runlarını anlatmak için yazılmaz. Bir şair bugün oturup demir çelik işçilerinin ya da otomotiv sanayi işçilerinin dramını anlatacak şiirler yazayım diyorsa o şair yanı- liyor; şiire başka bir görev yüklüyor. Ama bu demek değildir ki siir roman Badett ** II. Ça ke ka CI III. YE b IV. H V. Düş yuk dev A) B) C) Dr ET