-. Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil dökü- yor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına t
-. Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil dökü- yor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar. Nedir acaba o adamın sattığı? Adam en sonunda söylüyor: "Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın, bakın! Sizin bütün hayallerinizden güzel değil mi?" Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor ancak bir iki kişi: "Sahi! Ne de güzelmiş!" diyorlar. Şairin, hikâyecinin o adama benze- meleri gerekir. Bize gözümüzün önünde duran ama alışık olduğumuz için artık fark edemediğimiz güzellikleri anlat- maları, sezdirmeleri gerekir. Bu parçadaki şair ve yazarla ilgili asıl anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuyuculara sadece yaşamın güzelliklerini gösterme- lidirler. B) Doğanın güzelliklerini eserlerinde yansıtmalıdırlar. C) Okuyucuya göremedikleri güzellikleri göstermelidirler. D) Hayalleri, okuyucular tarafından önemsenmelidir. E) Okuyucunun görmek istediklerini anlatmalıdırlar.