Roman geniş bir alandır, sarkmalara müsaittir; öykü dar alandır, oya gibi işlemek gerekir; şiir ise büyüteç altında, neredeyse k
Roman geniş bir alandır, sarkmalara müsaittir; öykü dar alandır, oya gibi işlemek gerekir; şiir ise büyüteç altında, neredeyse kuyumcu terazisinde ölçüle biçile yazılan bir türdür, derlerdi eskiden. Belki hâlâ böyle düşünüp böyle söyleyenler vardır hatta ben bu cümle- leri birkaç defa kendi kulaklarımla duydum. Her defa- sında da hiçbir anlam veremedim, ağzım bir karış açık kaldı çünkü bu darlığı, genişliği nasıl ölçüyorlar bilmi- yorum. Yalnız şunu biliyorum; has romancılar, roman- larını öyle inşa eder ki bir tek cümle bile bazen sarkma yaratır. Roman, aklımıza estiği gibi at koşturacağımız geniş bir alan değildir elbette. Aklıma hemen Kundera geliyor, onun çevirmenlerle birkaç kelime üzerine na- sıl didiştiği malum. Romanın da, öykünün de şiirin de kendilerine özgü zorlukları vardır ve hepsi hassasiyet gerektirir çünkü biri diğerinden daha kolay değildir. 39. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatlı bir anlatım kullanma B) Gereksizmiş izlenimi oluşturması C) Kapalı bir anlama sahip olma D) Türe özgü özellik taşımama E) Kısa ve öz bir anlatıma kavuşma