S 17. Fabrika fen müdürü, gülmemek için kendini zor tu- tuyordu. “İşte böyle Murtaza Efendil" dedi. “Senin vazifen, fabrika işle
![S
17. Fabrika fen müdürü, gülmemek için kendini zor tu-
tuyordu. “İşte böyle Murtaza Efendil" dedi. “Senin
vazifen, fabrika işlerini kontrolden ibaret. Atölyeleri
gezer dolaşırsın. Gördün ki iplik, masura, üstüpü,
şu bu atılmış; toplatırsın işçilere. Bir d](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220507150206913049-4395739.jpg?h=512)
S 17. Fabrika fen müdürü, gülmemek için kendini zor tu- tuyordu. “İşte böyle Murtaza Efendil" dedi. “Senin vazifen, fabrika işlerini kontrolden ibaret. Atölyeleri gezer dolaşırsın. Gördün ki iplik, masura, üstüpü, şu bu atılmış; toplatırsın işçilere. Bir de şuna dikkat etmen lazım: İplikhanedeki işçilerden birçoğu kan- tar kâtibine teslim ettikleri masuraları çalar, Kâtibe yeniden yuttururlar. Buna da göz kulak ol." Aşağıdakilerden hangisinin romancılık anla- yışı, bu parçadaki anlatım özelliklerine daha uzaktır? A) Sadri Ertem B) Yusuf Atilgan B KO- o C) Yaşar Kemal D) Fakir Baykurt E Orhan Kemal Ejórhan 13