Seis 26. Eskiden yalnız sessiz ortamlarda okuyabiliyordum. Şim- di bu alışkanlığım değişti, ki çok hoşnutum, her yerde okuyabili
![Seis
26. Eskiden yalnız sessiz ortamlarda okuyabiliyordum. Şim-
di bu alışkanlığım değişti, ki çok hoşnutum, her yerde
okuyabiliyorum. Yavaş yavaş anlayarak okumak, bulun- .
maz dünyalar açar insanın önüne. Hızlı okumak, hızlı
trenle uçup gitmek gibidir; n](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213185521285240-46946.jpeg?h=512)
Seis 26. Eskiden yalnız sessiz ortamlarda okuyabiliyordum. Şim- di bu alışkanlığım değişti, ki çok hoşnutum, her yerde okuyabiliyorum. Yavaş yavaş anlayarak okumak, bulun- . maz dünyalar açar insanın önüne. Hızlı okumak, hızlı trenle uçup gitmek gibidir; nereden nereye gittiğinizi bile anlayamazsınız. Giderken kaçırdığınız manzaralar, kav- ruk kalmanıza neden olur. Oysa yavaş yavaş okumak, verilmiş anlamların arkasında saklı tutulan anlamları da bulup çıkarmak, o kitabı ilk algınızdan bambaşka göste- rir. Bu fırsatı kaçırmamak için yavaş okunmalıdır kitap. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarına ait bir görüştür? A) Bazı kitapların iyi anlaşılması için en az iki defa okun- ması gerekir. B) Alışılmış okuma biçimi, herkes için aynı ölçüde verim- li olmaz. CBIF kitabi özümseyerek okumak için rahat ve huzurlu bir ortam gereklidir. D) Bir kitabın anlam inceliklerini keşfetmek, kitabi sindi- Te sindire okumakla mümkündür. Her okurun, kendine göre daha faydalı bulduğu bir okuma tarzı vardır. Diss