serinde, Sukufe yatçılar ali oto- de bir Jümü cekçi me- tay, er- 2 11. Bir iki ay evvel diyorlardı ki yakında basına güneş doga
serinde, Sukufe yatçılar ali oto- de bir Jümü cekçi me- tay, er- 2 11. Bir iki ay evvel diyorlardı ki yakında basına güneş doga Ey geleceğin güneşi, sakın buraları cayır cayır yakmal cak!.. Kalpten dua ettim, dedim ki: - Meğer ettiğim dualar kabul olmuş. Dün dediler: Basına gün doğdu!.. - Gerçekten, hava, ilkbaharı andıran bir gelişme ile yazdan kalma bir gün latişiğinde belirmişti. Vapurda tesadüf etti- ğim yeni yetişmelerden birine sordum: Doğacak dediği gün bu mu idi? - Muhbir olduğu halde, yazar tavrı takınarak: Ne yapalım? Bize doğan günler de böyle olur. Yeni sermayeli gazete çıkacak. Bizim ücretler firliyor... Bir türlü otuz liradan yukarıya çıkamayan muhabirlik maaşı altmış, yetmişe; yazarlık iki yüz, iki yüz elliye!.. Ahmet Rasim'in "Muharrir Bu Ya" adlı eserinden alınan yukarıdaki parça, aşağıdaki türlerden hangisine örnek aluşturur? A) Makale B) Fikra C) Mülakat D) Deneme E) Gezi Yazısı IIII 3.