şir. yerden an rahat 40. Adam kapının önünde öylece kendi halinde duruyordu. Üzerindeki mavi kazak bozarmış bir haldeydi. Biraz
şir. yerden an rahat 40. Adam kapının önünde öylece kendi halinde duruyordu. Üzerindeki mavi kazak bozarmış bir haldeydi. Biraz yakından baktığınızda küçük yırtıkları da rahatça görebilirdiniz. Gözlüklerinin çerçevesi bile eskimişti. Ayağındaki siyah botlar öylesine kirlenmişti ki çamurdan neredeyse görünmüyordu. Gür bıyıklarının üzerindeki burnu sağa yamulmuş, gözlerinin altı ise torbalanmaya başlamıştı. Zaman zaman dalıp giderdi hayallere. Birden öfkelenirdi. Bir kuş sesi ile öfkesi geçer, yüzü gülmeye başlardı. Bu parçada sözü edilen kişi aşağıdakilerin hangisiyle hitelendirilemez? A) Beklentisiz D) Yıpranmış B) Dalgın E) Doğal C) Umutlu