Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

SIRA SENDE Aşağıdaki metinleri okuyunuz, anlatıcıyı belirleyerek verilen boşluklara yazınız. 1. Hacı Mustafa Ağa her sene olduğu

SIRA SENDE
Aşağıdaki metinleri okuyunuz, anlatıcıyı belirleyerek verilen boşluklara yazınız.
1. Hacı Mustafa Ağa her sene olduğu gibi harman başında pazardan kart, hurda bir öküz alarak onu karın toklu-
ğuna çalıştırdıktan sonra güze doğru götürüp satar. H

SIRA SENDE Aşağıdaki metinleri okuyunuz, anlatıcıyı belirleyerek verilen boşluklara yazınız. 1. Hacı Mustafa Ağa her sene olduğu gibi harman başında pazardan kart, hurda bir öküz alarak onu karın toklu- ğuna çalıştırdıktan sonra güze doğru götürüp satar. Hem bundan iyi para kazanır hem de kışın onu boşu boşu- na beslememiş olur. 2. Koyunpazarı'nda bir ufacık dükkân... Bir küçük ocak yanıyor, bir ufak çocuk körük çekiyor. İhtiyarlamış, küçül- müş, ak sakallı, küçük yüzlü bir adam; gözünde çifte gözlük, mini mini halkaları ateşte ısıtıp zincir bağlıyordu. Ne hoş manzara, gözüm ilişti... Dükkânın önünde durdum. Bir çilingir dükkânı... Ufak kilitler, eski zaman kapı halkaları, menteşeler, hayvan zincirleri... Böyle ufak tefek şeyler yapıyor. Bunlardan pek çok da yapmış, dük- kânın ötesine berisine asmış. 3. Evimiz sokağın alt başında. Yatıp kalktığım odanın penceresinden bakınca bir baştan bir başa bütün sokağı gö- rüyorum. Bir saat sonra yola çıkacağım. Odamda öteberi eşyami bavuluma yerleştirmiş doğruluyordum ki so- kaktan gelen bir çocuk ağlaması beni pencerenin önüne çekti. 4. Kır yollarında cıvıldaşan insanlar bir hayal oldu. Artık köy halkı değneklere dayanarak, öksüre öksüre ve iki adımda durup dinlene dinlene dolaşabiliyordu. Tümünün ciğerlerini kurşun tozu kapladı. Atların üstüne elini do- kundurmadan hoplayan eski süvari çavuşu şimdi yerinden kalkmak için koltuk değneğinin ve birkaç adamın yar- dımını bekliyor. 5. Balkondaki birlikteliğimiz ayrılığı besliyordu kuşkusuz. Susuyorduk. Dalıp gitmeler, birbirimize doğru eriyip akarcasına gülümsemeler, kirpik düşürüp kaş kaldırmalar sözlerden daha anlamlıydı. Çay içmiş miydik o gün, bilmiyorum. Birkaç dakika, saat, gün ya da yıl sonra ben ayağa kalkmıştım. Gidiyordum. Dudaklarımın kenarında bir bilmeceyi çözememenin sıkıntısı. Tan Anla mis ola da SI A la