sra- lan ek- na- mış- az- de- ne- ine ey- sid ya şah bir W ft A 13. Hanlar hanı Han Bayındır yılda bir kez toy idüp Oğuz bigleri
sra- lan ek- na- mış- az- de- ne- ine ey- sid ya şah bir W ft A 13. Hanlar hanı Han Bayındır yılda bir kez toy idüp Oğuz biglerin konuklar idi. Gine toy idüp atdan aygır, deveden buğra, koyundan koç kırdurmış idi. Bir yere ağ otak, bir yere kızıl otak, bir yere kara otak kurdurmış idi. Kimün ki oğlı, kızı yok, kara otağa kondurun, kara kiçe altına dö- şen, kara koyun yahnısından önine getürün, yir ise yi- sün, yimez ise tursun gitsün, dimiş idi. Oğlı olanı ağ ota- ğa, kızı olanı kızıl otağa kondurun; oğlı kızı olmayanı Al- lah Ta'âla kargayupdur, biz dahi kargaruz, bellü bilsün, dimiş idi. Oğuz bigleri bir bir gelüp yığnak olmağa başla- dı. Meğer Dirse Han dirler idi, bir bigün oğlı, kızı yoğ idi. Soylamış görelüm hanum ne soylamış: Salkum Salkum tan yilleri esdüginde, Sakallu bozaç turgay sayradukda, Sakalı - uzun tat eri banladukda, Bidevi atlar issini görüp okradukda, Aklu karalu seçilen çağda, Göksi gözel kaba tağlara gün degende, Big yiğitler, cilasunlar birbirine koyulan çağda, Alar sabah Dirse Han kalkubanı yirinden örü turup kirk yigidin boyına alup Bayındır Han'un sohbetine gelür idi. 13 (0 (93) SIT (3 Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Destan geleneğinden halk hikâyesine geçiş sürecinin ürünü olup yazarı Dede Korkut'tur. 120X B) Türklerin İslamiyet'i yeni kabul ettiği dönemde oluştu- ğundan Arapça, Farsça sözcükler fazla değildir. C) 14-15. yüzyıl Eski Anadolu Türkçesinin özelliklerini yansıtır. Üslubunda seci ve aliterasyonlara, sözcük tekrarları- na dayalı güçlü bir ahenk vardır. E) Tahkiye bölümlerinde nesir, konuşmalarda ise nazım kullanıldığı görülür.