Süreyya başını çevirip zevcesinin sürur ile parlayan siyah gözle- rine bakarak devam etti: Ne mesut olurduk Suat, ne mesut olurd
Süreyya başını çevirip zevcesinin sürur ile parlayan siyah gözle- rine bakarak devam etti: Ne mesut olurduk Suat, ne mesut olurduk... Hem asil senin için, vallahi bütün senin için istiyorum... Sen söylemiyorsun fakat ben fark ediyorum ki gelip burada kapanmak seni fena ediyor. Bir kere havasızlık... Sikintı... Biz papaz değiliz ki bu ma- nastırda yaşayalım... Hayat; kalabalık, güzel hava içinde olur... Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan, kalpleri birbi- rine bağlayan bu rabıtaları o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyece- ğime yemin ediyorum. Sende bir şeyler var, öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükûn geliyor! Bir romandan alınan bu parçanın anlatımında, yazarın aşağı- daki bilim dallarının hangisinden yararlandığı savunulabilir? C) Felsefe Psikoloji B) Antropoloji E) Tarih D) Sosyoloji