Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi-
![Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla
kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi-
ği vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve
bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi.
Bun](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209144239018155-3662749.jpeg?h=512)
Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi- ği vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi. Bunlardan hâlâ devam edenler de var. Bu imparatorlukları çev- releyen denizin daha yumuşak iklimli diyarlarında, Doğu Akde- niz'in irili ufaklı birçok adasında, Yunanistan'ın ve Küçükasya'nın (Anadolu) yarımadalarının girintili çıkıntılı kıyılarında Yunanlı sa- natçılar, taştan heykeller oymaya başladıkları zaman Mısırlı ve Asurlu sanatçıların bıraktıkları noktadan işe koyuldular. Çünkü sanat, bireysel bir iş değildi. En özgün eserler bile birikime sırtı- ni yaslamadan ortaya çıkamazdı. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Sanat, her zaman önceki birikimlerin üzerine yeni ekleme- fer yaparak inşa edilir. B) Kalıcı ve olgun bir sanat tarzı oluşturmak için sanatçıya öz- gur bir alan bırakmak gerekir. C) Her sanatçı, kendine kadar gelenlerin tecrübelerinden bir şe- kilde yararlanmadan hareket edemez. D) Sanat dünyasında tam anlamıyla özgünlük, mümkün ol- mayan bir niteliktir. Her sanatçınm, dile getirsin veya getirmesin, kendi alanın- daki tecrübelilere minnettarlik borcu vardır. Ø