Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

>>>>>>>>> TEST-15 2. Aşağıdakilerin hangisi Eserlerimin hangisine bakarsanız bakın, okuduklarınızda kendi yaşantımdan bir şeyler

>>>>>>>>> TEST-15
2. Aşağıdakilerin hangisi Eserlerimin hangisine bakarsanız bakın, okuduklarınızda kendi yaşantımdan bir şeyler bulur-
sunuz." diyen bir sanatçıya ait değildir?
A) Usta tespih tanesine yakından bakıyor, bir taraftan da parmaklarıyla kontro

>>>>>>>>> TEST-15 2. Aşağıdakilerin hangisi Eserlerimin hangisine bakarsanız bakın, okuduklarınızda kendi yaşantımdan bir şeyler bulur- sunuz." diyen bir sanatçıya ait değildir? A) Usta tespih tanesine yakından bakıyor, bir taraftan da parmaklarıyla kontrol ediyordu. Yaptığı işin inceliklerini çıra- ğına aktarıyordu. Atölyeye hakim olan sessizlik saatin "tik tak"larından anlaşılıyordu. Bu sessizliği bozan bir müşte- rinin içeri girmesi oldu. B) Serin yaz gecelerinde avludaki ceviz ağacının altında otururduk. Esen rüzgârla yaprakların hışırtısı doldururdu kulaklarımızı. Dikkat kesilirsek semaverde kaynayan suyun sesini duyardık çoğu zaman. Hemen hemen her akşam çimlerin arasında bir karartı belirirdi. Ve bir kirpi gecemize böylece katılmış olurdu. C) Bahar aylarında köye uğradığımızda muhakkak suretle kıra çıkardık. Yeni yavrulamış koyunların sesine kuzularınki eşlik ederdi. Sürüye yaklaşınca yaşlı bir çoban köpeği ilişti gözlerimize. Yüzünde tırmalanmış gibi taze yaralar gözden kaçmıyordu. Yürürken aksadığını görünce dayanamayıp çobandan olanları öğrendik. Bir gece önce sürüye musallat olan bir kurt sürüsünden geriye kalanlardı gördüklerimiz. (1. D) Tum hazırlıklarımız tamamdı. Sırtımızda çantalarımızla şafak vakti tırmanmaya başlamıştık. Patikalar yılan gibi kiliyor ilerledikçe yokuş dikleşiyordu. Zirveye varmak üzereyken nazlı bir gelin gibi yüzünü göstermeye başladı güneş. Gökteki pamuk şekeri misali bulutlar, güneşin ışığıyla elmas gibi parıldayan akarsu, yüzümüzü okşayan ilık rüzgâr iğinde adeta bir heykel gibi donakalmıştık. Nu