Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

TR 1. TEMA-4 8. SINIF 11. Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Insana ait

TR 1. TEMA-4
8. SINIF
11. Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Insana ait bir özel-
liğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar; insan

TR 1. TEMA-4 8. SINIF 11. Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Insana ait bir özel- liğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar; insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi fabldan alınmıştır? A) Ağustos. Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit Bey: yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor. Ama ka- rasinekler rahat bırakmıyorlar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyuduk- ları gözünün önüne geldi. İmrendi, uzandı. Sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek diye bekledi. B) Çınar, saza tepeden bakarak şöyle demiş: "Bir kendime bir sana bakıyorum da acıyorum sana. Ne kadar ince ne kadar narin canlılarsınız böyle! En küçük rüzgâr da hemen beliniz bükülür. En küçük su dalgası anında ürpertir." Saz, içini çekerek "Haklısın." demiş. Çınar, iyice küçümsemiş onu. "Bir de bana bak. Ne kadar haşmetliyim, güç- lü kuvvetliyim. Gövdem senin gövdenin neredeyse bin katı. Dallarımın sıklığından güneş, kollarını toprağa ulaş- tıramıyor. Kuşların çokluğundan dallarım neredeyse görünmeyecek. Rüzgâr viz gelir bana... Dilersen sen de gel benim gölgeme sığın birlikte yaşayalım. Saz çınarın sözlerini gülerek karşılamış. C) Tam otuz sene evvel on iki yaşındaydım. Anadolu'nun bir şehrinde bulunuyorduk. Babam memurdu. Şehre bir yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi. Karlar eridi. Karlar eridi ama karları eriten güneş değildi, yağ- murdu. Bu Anadolu şehrinin ilkbaharı kırkikindi yağmurlarıyla başlardı. Sabahleyin parlak mavi bir gökyüzünde, Isıtmayan, güneş vurmuş kar gibi soğuk bir kış güneşi görünürdü. Saat on biri bulmadan doğudan mi, batidan mı, kuzeyden mi bilmem bir kara bulut peyda olur. D) At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. Boyum atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlence- li şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. Tam timar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman Dadaruh, "Höyt.." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı. 1 Puan if / No: 4. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin nede yin hücrelerinde fazla kromozom buluns renci A) Orak hücreli anemi B) Renk Körlüğü D) 4 C) Hemofili D) Down sendromu 5. e eşinin anne- elez kıvırcık ol- eni, düz saç geni- D) 100 -PERFORMANS SOREÇ ANALIZI Amca çocukla den dört god doğuştan kanat get aracilio Gazete lerden A)