Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Türk Dili ve Ed 6. Kişinin aklından geçenler vasıtasız bir biçimde aktarılır. Kahramanın iç dünyasını, psikolojik durumunu ortay

Türk Dili ve Ed
6. Kişinin aklından geçenler vasıtasız bir biçimde aktarılır.
Kahramanın iç dünyasını, psikolojik durumunu ortaya
çıkarmaktır amaç. Bir gösterme tekniği olan bilinç akışında
kişilerin düşünceleri arasında mantıksal bağ bulunmaz.
Düşünceler

Türk Dili ve Ed 6. Kişinin aklından geçenler vasıtasız bir biçimde aktarılır. Kahramanın iç dünyasını, psikolojik durumunu ortaya çıkarmaktır amaç. Bir gösterme tekniği olan bilinç akışında kişilerin düşünceleri arasında mantıksal bağ bulunmaz. Düşünceler çağrışıma dayalı ve karmaşık bir şekilde verilir. Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) Devetüyü paltolu bir kadın görünce yüreği çarptı ama o değildi. Şapkalıydı. Kalktı. Kapıya yürürken duvardaki takvimi gördü. 7 Mart Cumartesi yazılıydı. 27'nin yarısı kara, yarısı kırmızıydı. Rahatladı. İşte boşuna beklemişti. B) Belki ölünceye kadar da orada kalacaktı. Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan soğutmuş, Suriye'de bir kaza kaymakamlığı alarak gurbete çıkmasına sebep olmuştu. C) Konsolun üzerinde bir cam fanusun altına konulmuş eski usul bir saat, kırmızı gaz bezleriyle örtülü bir abajurlu iki petrol gaz lambası, sarı yaldız çerçeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında, duvarda, kılıflarıyla asılmış bir çift çakmaklı tabanca duruyordu. D) Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor. E) Babasını hatırladı. Trene yolcu ederken "Aman oğlum," demişti, "yüzümü kara çıkarma. Babayın oğlu olduğunu göster şu millete, ille de mihtara. Benim oğlumsan sırtın yere gelmez. Heye İstanbul gurbeti çetin, İstanbullunun cinden de beter olduğunu söylerdi emmim ya, boş ver."