Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Türk Dili ve Edebiyatı 10. Hayal kurmayı unutmuş olmalıyız. Gülüp geçme- yin! Hayal denen nimeti işletebilmek, ruha bir an olsun

Türk Dili ve Edebiyatı
10. Hayal kurmayı unutmuş olmalıyız. Gülüp geçme-
yin! Hayal denen nimeti işletebilmek, ruha bir an
olsun nefes aldırmak az şey değildir. "İnsan âlem-
de hayal ettiği müddetçe yaşar." der Yahya Kemal.
Yarınlara ve gün ışığına olan in

Türk Dili ve Edebiyatı 10. Hayal kurmayı unutmuş olmalıyız. Gülüp geçme- yin! Hayal denen nimeti işletebilmek, ruha bir an olsun nefes aldırmak az şey değildir. "İnsan âlem- de hayal ettiği müddetçe yaşar." der Yahya Kemal. Yarınlara ve gün ışığına olan inancınızı yitirdiniz mi bir anlamda yaşamınız bitmiş demektir. Kimse oturduğunuz yerden kaldıramaz; bir iş tutmaya, davranıp kalkmaya ve yenilenmeye itemez sizi. Dostoyevski'nin acılara katlanmasını sağlayan, saralı vücudunun kriz nöbetleri arasında gördüğü hayal ve ülkesine duyduğu sevgiydi. Karamazov Kardeşler'de ayakları zincire bağlı Dmitri Karama- zov olanca gücüyle haykırır: "Sehpa üzerinde ne kadar acı çekersem çekeyim, var olduğumu bili- yorum; bir kadırga üzerinde ayağımda zincirlerle kürek çekerken bile güneşi görebilirim. Görmesem bile hiç değilse yaşarım ve yaşadığımı, var olduğu- mu bilirim." Biz de günün içinde sıkışıp kalmamalı, insanlara dışarıda hayatın sürdüğünü göstermeli- yiz çünkü ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Agünlerimiz hiç de ışıltılı görünmüyor, etrafımız- daki herkes zor ve acı günler yaşadığından söz ediyor, toplum bir ateşli hastalık nöbetine tutul- muş B) acılar, sıkıntılar ancak onların ötesini düşün- mek, daha güzel ve mutlu günlerin hayalini kur- makla unutulur, savuşturulur C) kendi toplumunun ruhunu taşıyan ve onun rü- yalarını gören bir sanatçı, bu sayede tüm in- sanlığa ulaşır D) insanlar kendilerine yol gösteren insanlardan hoşlanmazlar, nasihat dinlemek çoğu zaman hoşumuza gitmez Einsanlara yaralarımızı, acizliğimizi göstermek; hayallerimizden onlara söz etmek bizi zor du- rumda bırakır