TÜRKÇE 1. Tanık gösterme, ortaya konulan düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırmak için tanınan kişilerin sözlerinden alıntı y
TÜRKÇE 1. Tanık gösterme, ortaya konulan düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırmak için tanınan kişilerin sözlerinden alıntı yapılmasıdır. P B Cevaplariniz cevap kagidinin Türkçe kismina işaretleyiniz Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde tanık göstermeye başvurulmuştur? A) Dünyanın altıncı büyük ülkesi olan ve hiçbir ülkeyle kara sınırı olmayan Avustralya, ismini Latinceden alır. "Güneye ait, güneyden" anlamına gelen Australis kelimesinden türemiştir. Farklı din ve dillerden birçok kişinin yaşadığı kita ülkesi, oldukça çeşitli bir yapıya sahiptir. Nüfusunun %81'inin İngilizce konuştuğu ülkede resmi dil de İngilizcedir. Resmi kayıtlara göre Avustralya ana karasını gören ilk Avrupalı, Hollandalı kaşif Willem Janszoon'dur. BY Bir kişi olarak ilk ödevimiz, yalan olduğunu anladığımız düşüncelerden benzerlerimizi yani bütün kişileri kurtarmaya çalışmaktır. "Ben bunun yalan olduğunu biliyorum, ben buna inanmiyorum ama kamunun bu bağlar altında kalması, onun anlamaması daha iyi olur." diyen kimse; öğrendiği, anladığı doğrulara layık olmayan kimsedir. İnandığı bir şey yoktur onun. Bir şeyin ne doğru olduğunu düşünür ne de yalan olduğunu. Ancak kendisini düşünür, büyük görmek için bir yol arar. Her şeyin çok büy bir hızla değiştiği dünyamızda tüketimin çeşitliliği ve tüketim alışkanlıklarımız da arttı. Bu artış elbette ki birtakım sorunları da beraberinde getirdi. Her şeyin böylesine çeşitlendiği, hızla üretildiği ve tüketildiği bir ortamda tüketicilerin verdikleri paranın karşılığını alamaması, bozuk ve kusurlu ürünlerle karşı karşıya gelmesi gibi sorunlar da kaçınılmaz oldu. İşte bu durumlarda bilinçli tüketiciler olmamız, tüketici olarak sahip olduğumuz hakları bilmemiz ve haklarımızı aramamız son derece önem kazanıyor. Işleyen Zeka Yayınları D) Bilim ve teknoloji ülkelerin gelişmesinde ve ilerlemesinde oldukça önemli bir yere sahip. Gelişmiş ül- kelere baktığımız zaman bilim ve teknolojiye ne kadar önem verdiklerini görüyoruz. Atatürk de sanat ve bilime önem veren, bilimin yol göstericiliğine inanan bir önderdi. "Dünyada her şey için, yaşam için, başarı için en gösterici yol bilimdir, tekniktir. Bilim ve tekniğin dışında yol gösterici aramak aymazlıktır, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir." diyen Atatürk, bir ulusun çağdaş uygarlığa erişmek için bilim ve tekniğe önem vermesi gerektiğini belirtmiştir.