TURKCE 2. Garip: Tuhaf. Taze: Yeni olan, Zevk: Hoşa giden ya da çekici bir şeyin elde edilmesinden, yaşanmasından ya da düşünül-

TURKCE 2. Garip: Tuhaf. Taze: Yeni olan, Zevk: Hoşa giden ya da çekici bir şeyin elde edilmesinden, yaşanmasından ya da düşünül- mesinden doğan hos duyum ya da duygu. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "garip, taze, zevk” sözcükleri belirtilen anlamları karşılaya- cak şekilde kullanılmıştır? A) Gerçekten şaşırtıcı, etkileyici ve garip bir usta- lik barındıran bu öyküler, edebiyat tarihimiz açısından incelenmeye değer olduğu kadar, bugün yazılmış gibi taze ve aşınmamış konu- larıyla, akıcı üslubuyla da bize okuma zevki yaşatacak bir nitelik taşıyor. B) Yeni yeni alıştığı Almanya'nın soğuk sokak- larında kimsesiz ve garip kalmış, marketten aldığı taze meyvelerin vereceği zevki düşün- meden kulübeye benzer tek odalı evine doğru yürüyordu. of yen! C) Şinasi'nin en önemli yanı, yeni ve parlak fikirdeos re sahip olmasıydı; onun bu fikirleri garip karşı- lansa da Şinasi biliyordu ki fırından çıkmış taze ekmek kokusu gibi bu fikirler insanların hoşuna gidecek, insanlara zevk verecekti. D) Batılı bir zevk anlayışıyla yetişen Tanzimat sanatçıları, topluma henüz garip gelecek taze fikirleri bir an önce aşılamak için hemen hemen her türde eser vermiş; branşlaşma yolunu seç- memişlerdir. E) Kemal Tahir, eserlerinde itilmiş, dışlanmış, garip insanların öykülerini insanlara zevk vere- cek biçimde sunmuş; henüz edebiyat dün- yasında toplumcu düşünce gibi taze bir fikri yaymaya çalışmıştır. 3.