Türkçe da 22. William Faulkner'ı romanci olarak biliriz. Ses ve Oike, Doseğimde Ölürken, Ağustos işığı gibi benzersiz romanların
Türkçe da 22. William Faulkner'ı romanci olarak biliriz. Ses ve Oike, Doseğimde Ölürken, Ağustos işığı gibi benzersiz romanlarını okumuş olmak yeter bunun için. Halbuki Faulkner aynı zamanda öykücü ve şairdir. Gerçi okuduğum birkaç şiiri, şiir konusunda israrcı olmamasının gayet isabetli bir karar olduğunu düşündürmedi değil ama öyküleri için aynısını söyleyemem. Şu sözünü buraya iliştirirsem onun öykücülüğünü niçin önemsememiz gerektiğini daha iyi anlarız: “Ara sıra kendinizden utanmadıkça dürüst değilsiniz demektir. Itiraf edeyim, ben başarısız bir şairdim. Zaten her romancı önce şiir yazmak ister, yazamadığını anlayınca şiirden sonraki en meşakkatli tür olan öyküyü dener. Onda da başarısız olursa romana geçer." Bu parçadan hareketle William Faulkner'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? öykücü yanı, romancılığına oranla gölgede kalmıştır. B) Şiir, öykü ve romanın birbirini tamamladığını düşünmektedir. Romanı diğer edebî türlerin bileşkesi olarak görmektedir. D) En az romanları kadar sağlam öyküleri de bulunmaktadır. E) Şiir ve öykünün romana geçişte bir köprü işlevi gördüğünü düşünmektedir.